Türkçü Turancı Otağ

GENEL KONULAR OTAĞI => GÜNCEL => Konuyu başlatan: Kurtkaya - 11 Ocak 2012

Başlık: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: Kurtkaya - 11 Ocak 2012
ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!  

Anlaşılan GDO'dan önce başka bir sürü sorunumuz var.

Aşağıda yer alan bilgiler; Yemek Sanayici ve İş adamları Derneği ve Ankara Sanayi
Odası Gıda Komitesinin verileridir.

Bu raporun tamamını çok uzun olup kısaltılarak buraya eklenmiştir.
Şimdi okuyacaklarınız karşısında sıkı durun!

"Soya Kıyması" adıyla satılan ürün yağı alınmış soya küspesidir.
25 Kg torbalarda kg fiyatı 1,5 TL civarındadır.

Kullanırken ılık suyla ıslatılır 1 kg soya kıyması 3 kg su emer.
Yani kullanım fiyatı kg da 50 krş tan aşağı olur.
Gerçek etin 20 TL/kg olduğu yerde tabii ki bunu önce sermaye kullanır.

Maret, Pınar vs gibi hazır tıp annemin köftesi gibi köftelerin tamamı soya katkılıdır.
Şirin gözükmesi içinde mix kıyma, soya proteini vs. gibi farklı isimlerle ambalaj üzerinde yazılmaktadır.
Yani et diye soya küspesi satıp, annemin köftesi gibi aynen diye reklam yapıyorlar.

BİTMEDİ: Bu soya zımbırtısı granül veya toz halinde, beyaz, açık kahve, koyu kahve, kırmızı, yeşil renkleri vardır.
Tadı nötre yakındır.
Cevizle karışıp baklavaya, kıymayla karışıp köfteye, unla karışıp ekmeğe,  keke vs.ye giriyor.

Marine kuşbaşı diye bir et satılıyor şimdi, normal kuşbaşı etten ucuz.
Bir özel kimyasal karışım suyla ete emdiriliyor. % 20 su basılıyor ete, böylece fiyatı ucuzluyor.
Ancak bu tuzlar sizin kalp, şeker, tansiyon vs, rejimlerinize zarar verir mi bilmiyorsunuz.
Yemeğe tuz atmıyorsunuz, ama başka tuzları bilmeden yiyorsunuz.
Yemek şirketinizin et giriş faturalarında "mix kıyma" ve " marine kuşbaşı" var mı, bir kontrol edin bakalım.

PEYNİR ALTI SUYU TOZU:
Adı üstünde, peynir üretiminde kalan su sıcak plakalara püskürtülüyor, buharlaşma sonucu elde edilen toz işte.
Nerede kullanılıyor?
Peynirli çizi de peynir mi var zannediyorsunuz?
Tüm bisküvi ve kek sektörünün birinci sınıf dolgu maddesi.
Kg fiyatı 50 kuruş gibi bir şeydi.
Yediğiniz bisküvi, kek, kraker vs paketlerin üzerini bir okuyun bakalım içinde şeker ve un dışında tanımadığınız kaç kalem malzeme var.

Bir top keki toptancısı 15 krş a satıyor. Anam-babam usulü un, yumurta ve yağ ile yapsanız 30 kuruş malzeme maliyeti var, ambalaj, üretici karı, nakliye ve toptancı karı vs eklenince nasıl o fiyata satılabiliyor?
Çünkü kek değil kek benzeri kimyasal bir şey alıp yiyoruz.
Paketin üzerini okuyun anlarsınız.

Bezelyenin kurusu öğütülüp fıstık süsü verilerek tatlılara konuyor.
Pul biberin, karabiberin, kimyonun vs, kilosu 5 TL ye satılan sucuklarda gerçek baharat mı var sanki.
Bazılarında zaten sucuk benzeri ürün yazıyor.

Bir danadan 25-30 kg sinir çıkıyor. 40 derecede dondurup öğütüyor sinir unu yapıp sosise basıyorlar.

Şarküteri ürünlerine dikkatli bakın. %100 dana diyor, dana eti demiyor, anlayın işte.

Tavukların boyun, taşlık, kanat ucu vs gibi ticari değeri olmayan her yeri kemikleriyle öğütülerek "mekanik kıyma " isimli bişi yapılıyor.

Tüm tavuk sucuk ve salamlarında bu var, siz tavukların göğüs etlerinin kıyma yapıldığını sanıyorsanız fena yanıldınız.

Bütün bu işler T.C.Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı izni ile yapılıyor.

Tamamen ve her yönüyle gıda terörünün cenneti olan yurdumuzda izinle bunlar yapılırken siz varın kaçak yapılanları düşünün!

Bütün ekmeğe tavuk döner 2 TL.
Yiyelim yemesine de, 3/5 i işkembe, haberiniz olsun!

GDO ne ki o daha yeni fark edildi, devede kulak bile  değil.

Bunlar işin yemek faslı, daha gıda ambalajları var, koruyucular var vs. vs.

Haydi buyurun yiyin.
Afiyet olsun..!

                              Tanrı Yüce Türk'ünü Korusun.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: Almıla - 11 Ocak 2012
Bu yazılanları okuduktan sonra gelde et ve tavuk ürünleriyle, kek, büsküvi vb. hazır yiyecekleri ye yiyebilirsen?
Millete soya küspesini et diye afiyetle(!) yediriyorlar. Hem de devletin verdiği izinle!
TTKvY
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 12 Ocak 2012
Bilgilendirme için teşekkür ederim,konu sosyal paylaşım vitrinine de tarafımdan konmuştur. :evil:
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 12 Ocak 2012
ŞİMDİ HABERLERDE DUYDUM... :-o

Çinliler şimdi de yumurtayı evet bildiğimiz tavuk yumurtasının sahtesini, çakmasını üretti. Tavuk yumurtasının yarı fiyatına mal edebiliyorlar. Amman dikkat...

Nasıl mı? işte şu şekilde:

1. Önce malzemelerimizi temin ediyoruz

(http://3.bp.blogspot.com/--bjS3dJsOVw/ThVTrUs9XYI/AAAAAAAABP0/N_QLGvOXLhM/s400/chinese+fake+eggs+sahte+yumurta+0.jpg)

2. Sonra yumurta kalıbımızı ve karıştırma kabımızı hazır ediyoruz

(http://3.bp.blogspot.com/-jz3ruXAPCOE/ThVTrmr6Y6I/AAAAAAAABP4/KmRRnGP1lFM/s400/chinese+fake+eggs+sahte+yumurta+2.jpg)

3. Karışımımızı kalıbımıza döküyoruz. Unutmayın bıldırcın yumurtası yapmak isterseniz daha küçük bir kalıp kullanmanız gerekir.

(http://4.bp.blogspot.com/-JEByjnjygGM/ThVTr-iMIjI/AAAAAAAABP8/onjY9iNnGZs/s400/chinese+fake+eggs+sahte+yumurta+3.jpg)

4. Yumurtanın sarısı artık hazır. Şimdi de sarısının üstüne yumurtanın akını oluşturalım.

(http://4.bp.blogspot.com/-LwgJe3Vjy8c/ThVTscwOP2I/AAAAAAAABQA/y6xpL5u-X6s/s400/chinese+fake+eggs+sahte+yumurta+4.jpg)

5. Yumurtanın içi artık tamam. Kabuğuna geldi sıra.

(http://[http://4.bp.blogspot.com/-Gzvv3WMmwiE/ThVTs7OBX3I/AAAAAAAABQE/UEHjQi1ZUdA/s1600/chinese+fake+eggs+sahte+yumurta+5.jpg/img]6. Bu da tamamdır.[img]http://1.bp.blogspot.com/-TADpnhMkot0/ThVTtN2cTvI/AAAAAAAABQI/UYYQXR8SBvU/s1600/chinese+fake+eggs+sahte+yumurta+6.jpg)

7. Gerçeğinden ayırt etmek ilk bakışta çok zor

(http://2.bp.blogspot.com/-bsDS4zeNamY/ThVVz6AvIRI/AAAAAAAABQY/hkq-p6hozGU/s400/fake_eggs_02.jpg)

8. Şimdi iki yumurta kırıp sahanda yumurta pişirebiliriz

(http://3.bp.blogspot.com/-qJTrma_5cJQ/ThVTt_lB5QI/AAAAAAAABQQ/rfL90Tz-3Eo/s1600/chinese+fake+eggs+sahte+yumurta+8.jpg)

9. Afiyet olsun...

(http://3.bp.blogspot.com/-bntVYhFfCZE/ThVTtRrHZlI/AAAAAAAABQM/8BZ21e4da1E/s1600/chinese+fake+eggs+sahte+yumurta+7.jpg)

Sahte yumurtalar (Çin'liler buna sahte değil insan yapımı yumurta; "fake egg" yerine "man-made egg" diyorlar) Malezya'ya gönderilmiş ilk defa. Neyse ki bildiğim kadarıyla şimdilik Çin'den yumurta ithal etmiyoruz. Bildiğim kadarıyla sarımsak alıyoruz bundan sonra sarımsağa da dikkat!

İnsan yapımı yumurta doğal olmadığı için elbetteki yararından çok zararı var.


Malzeme                     Kullanım amacı                Yan etkileri ve zararları
Glucolactone               Kıvam arttırmak için        Metabolizmada bozulmalar
Benzoic acid                Koruyucu madde            Beyin ve sinir hücrelerine zararlı. Karaciğere zararlı
Calcium Chloride         Yumurta Kabuğu            Sinirlere ve karaciğere zarar verir. Vücudun kan üretmesini engelleyebilir.
Cellulose                     Katkı maddesi                Metabolizmada bozulmalar
Alum                            Yumuşatıcı                     Sinirlere ve karaciğere zarar verir. Vücudun kan üretmesini engelleyebilir.
Amino Acid                   Katkı maddesi                Metabolizmada bozulmalar
Gıda boyası                 Yumurtanın sarısında   
Sodium alginate          Yumurtanın sarısında ve akında   
Jelatin                         Yumurtanın sarısında ve akında


Sahte, çakma pardon insan yapımı yumurtayı doğalından nasıl ayır edebiliriz.
-Öncelikle görünüşü fabrikasyon olduğu için daha kusursuz. Aynı boy, şekilde. Daha pürüzsüz.
-Sallandığında ve kabuğuna vurulduğunda gelen ses farklı
-Kokusu çiğ ete benzer
-Kabuğunu kırdığınızda çıkan sarısı da pürüzsüz, daha parlak. Şekli de daha düzgün
-Eğer hala farkedemeyip pişirip yediyseniz emimki tadı da berbattır...

Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 04 Nisan 2012
GIDA TERÖRÜ'NE DEVAM !..

(https://www.hunturk.net/forum/rsm/4769-432032101505597295349095872749088572877835677852n-1333540597.jpg)

Mc Donalds'ın Happy Meal menüsü...

74 ayın sonunda bile bozulmayan, çürümeyen, küflenmeyen, böceklerin bile gelip yemeye yanaşmadığı bir yiyecek!

Bu menüde iyi olan tek şey, ambalaj kağıdı, bir tek o bozulmaya başlamış.

:evil:  :evil:  :evil:  :evil:  :evil:  SAĞLIKLI YAŞA, SAĞLIKLI ÖL ....  :evil:  :evil:  :evil:  :evil:  :evil:


(https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/405540_10150559107604909_587274908_8571647_1530751510_n.jpg)

Son bir kaç yıldır Avrupa'daki mezarlıklarda bazı insan cesetleri çürümüyor.

Çünkü Avrupa sanayi devrimi geçirdi, aşırı kirlendi ve uzun yıllardır hep konserve ve koruyuculu gıda üretiyor. Dolayısıyla insan kimyasallarla, koruyucularla kendini mumyaladı. Vücuduna onlar birikti, atamıyor. Çürümüyor, şimdi insan cesetleri...

İnsanlar çürümemeye başladıysa gezegenin biyolojik yapısı ölen diğer bitkileri hayvanları nasıl çevirecek? Biyolojik çevrim olmazsa dünya ölü bataklığına dönüşecek.

Prof. Barbaros Çetin

*Tüm hazır gıdaların içerisinde ve fast foodlarda bozulmayı ve çürümeyi engelleyici madde olan "monosodyum glutamat" kullanılıyor...

Çin Tuzu olarak adlandırılan bu maddenin zararları ortaya çıkmaya başlamıştır. Bunlardan bazıları:

1-Kanser, Alzheimer, Huntington, Parkinson gibi hastalıklara yol açmak.

2-Bebeklerde ve çocuklarda zeka gelişimini yavaşlatma.

3-Fazla miktarda kullanıldığında baş ağrısı, (migreni olanlar için) migreni tetikleme, ensede yanma hissi.

4-Düzenli tüketiminde; yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite, böbrek ve karaciğerde önemli hasarlar.

Vb.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 04 Nisan 2012
(https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/430321_10150548609624909_587274908_8542299_1002918924_n.jpg)

Çocuğunuza içirdiğiniz sütün, ambalajın üzerinde görünen yeşil çayırda otlayan mutlu ineklerden geldiğinden o kadar emin olmayın. Çünkü gıdalar size gösterildiği gibi üretilmiyor.

Gıda ağır bedeller karşılığında üretiliyor. Asıl üretici konumunda olan köylüler açlığa mahkum edilirken, gıdanın ticaretini yapan ulusaşırı tekeller akıl sınırlarını zorlayacak büyüklükte paralar kazanıyor.

Gıda üretilirken toprak ve su zehirleniyor, dünya tüketiliyor.

Dünyanın bir yanında buğday dağları, süt nehirleri varken diğer yanı açlıktan kırılıyor.

Ve gıdalar aslına yabancılaşıp başka bir şeye dönüştürlüyor.

Uluslararası siyaset arenasında, yeri geldiğinde bir silah, yeri geldiğinde pazarlık masalarında bir araç olarak kullanılıyorlar.

Yabancılaşma yalnızca bundan ibaret de değil, gıdalar artık en temel özelliklerini yerine getirmiyor, beslemiyorlar.

Standartlaştırı lıp, sertifikalarla, patentlerle mühürleniyor, zapturapt altına alınıyorlar.

Endüstriyel, hiper-hijyenik, standartlara uygun, şık ambalajlı fakat içi boş gıdalar yavaş yavaş yaşamlarımızı da kendilerine benzetiyor.

Genetik tohum üretici ve pazarlayıcısı Monsanto, DuPont, Pionerr, Syngenta, Bayer ve Hazera uluslararası şirketleri...

HANGİ GIDALARDA VAR?

Özelikle GDO'lu Soya ve Mısır ile Sucuk, Salam, Sosis gibi Kırmızı etin kullanıldığı ürünlerde ve Fındık-fıstık ezmesinde, Çikolatalı ürünlerde, Hazır çorbalarda, Kola ve meyve sularında, Mısır yağı, Unlu mamüller, Süt tozu ve Bebek mamalarında, ayrıca her türlü hayvan besiciliğinde kullanıldığı biliniyor.

Frankeştayn Gıda olarak da nitelenen GDO'lar; Bugün kolera bakterisi geni taşıyan yonca, akrep geni taşıyan pamuk, tavuk genli patates, fare genli tavuk, karga genli sığır, insan genli somon ve balık genli domates gibi gıdalar üretilebiliyor.
   
:evil:  :evil:  :evil:  :evil:  :evil:  :evil:  :evil: Afiyet olsun... :evil:  :evil:  :evil:  :evil:  :evil:  :evil:   :evil:
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 05 Nisan 2012
Hani şimdi bunların yanına da içecek birşeyler lazım....Buyruuuun.... :evil: :evil: :evil: :evil: :evil:

Kola kanser yaptığını kabul etti!

Kolanın gizli formülü değişiyor.

Yeni formülde içeceğe rengini veren metilimidazol maddesi 4 kat daha az olacak. Üreticileri değişikliğe iten, bu maddenin Kaliforniya’da kanserojen maddeler arasına alınması oldu.

(https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/418020_311561832242062_137057869692460_849716_701292509_n.jpg)

Fareler üzerinde yapılan deneylerde, metilimidazolün kansere neden olduğu saptanmıştı. Ancak,, insan sağlığı için tehdit oluşturduğuna dair kanıt bulunmuyor. Yeni formüllü kola Kaliforniya’da satışa sunuldu.

Üretici firmadan yapılan açıklamada yeni ürünlerde bir tat farklı olmayacağı belirtildi.

Coca-Cola ve PepsiCo kola pazarının yüzde 90′ını oluşturuyor.

Ürünlerine kanser uyarısı koymak istemeyen üretici firmalar, içeceğin formülüyle oynama kararı aldı.

Yeni formülde içeceğe rengini veren metilimidazol maddesi 4 kat daha az olacak. Üreticileri değişikliğe iten, bu maddenin Kaliforniya'da kanserojen maddeler arasına alınması oldu. Fareler üzerinde yapılan deneylerde, metilimidazolün kansere neden olduğu saptanmıştı. Ancak,, insan sağlığı için tehdit oluşturduğuna dair kanıt bulunmuyor. Yeni formüllü kola Kaliforniya'da satışa sunuldu. Üretici firmadan yapılan açıklamada yeni ürünlerde bir tat farklı olmayacağı belirtildi. Coca-Cola ve PepsiCo kola pazarının yüzde 90'ını oluşturuyor.

Kaynaklar: ntvmsnbc - Yeşil gazete

The Coca-Cola Company Vikipedi, özgür ansiklopedisinin verdiği bilgi doğrultusunda tarihcesi aşagıda belirtildiği gibidir.

TCCC LogouThe Coca-Cola Company (TCCC), dünyanın en büyük içecek şirketlerinden biridir. Şirket bir Amerikan şirketi olmakla birlikte, dünyanın pekçok yerinde fabrikaları vardır. CEO'su Muhtar Kent'tir.

New York hisse senetleri borsasında KO kodunu kullanmaktadır.

Konu başlıkları
1 Tarihçe
1.1 Dünya'da
1.2 Türkiye'de

Tarihçe: Coca Cola ilk olarak eczanelerde ilaç olarak kullanılmıştır. Daha sonra içeriğindeki bazı maddeler değiştirilerek içecek olarak popülerleşmiştir. İçeriğinde yedi gizli madde bulunmaktadır. Dünyada bu maddeleri sadece iki kişi bilmekte ve bu maddeler bir kâğıtta yazılı olarak bir bankanın kasasında muhafaza edilmektedir. Ortalama olarak dünyada saniyede sekiz bin kutu Coca Cola tüketildiği saptanmıştır.

Dünya'da: 1892 yılında şu anki ismini alıp anonim şirkete çevrilmiş ve Coca-Cola adıyla piyasaya çıkardığı içecek, kola, 1895 yılına gelindiğinde Amerika'nın tüm eyaletlerinde satılmaya başlamıştır.

1905'e dek, kolanın içeriğinde kokainden elde edilen bir madde bulunurken, bu tarihte içerik değişikliği yapılarak kolanın kokainle ilgisi kesilmeye çalışılmıştır.Şu an içinde kokain olmadiğı sanılsada hala mevcut ve miktarı bilinmemektedir.

Dünyanın taşınabilir su kaynaklarının %25'i The Coca-Cola Company'e aittir.

Türkiye'de: Coca-Cola markası, 1964 yılında Has ailesinin girişimiyle Türkiye'ye gelmiş ve ilk yatırımlarını İstanbul ve Marmara bölgesinde gerçekleştirmiştir. Bu tarihte, İstanbul Meşrubat Sanayi Anonim Şirketi'ni 3.5 milyon liralık sermaye ile kurmuştur.

Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: Çağrıbey - 09 Nisan 2012

(https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/405540_10150559107604909_587274908_8571647_1530751510_n.jpg)

Son bir kaç yıldır Avrupa'daki mezarlıklarda bazı insan cesetleri çürümüyor.

Tarih boyunca mumyalamak için yapılan onca pahalı uğraş kendiliğinden oluşmuş. Demek ki yenilen yapay gıdalar insan vücudunda plastikisimsi bir yapı oluşturuyor. İnsanlığın doyumsuz hırsı kendi eliyle kendi sonunu hazırlıyor da farkında değiller.

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla..
Çağrıbey
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 13 Nisan 2012
Tavuğu 'biftek' yapan icat!

(http://fotograf.gazetevatan.com//newpics/news/130420121013004346794_2.jpg)

Geçtiğimiz ay sahte yumurta ile gündeme gelen Çin, bu sefer de sahte kırmızı et ile sarsıldı
Çin’de domuz bifteği fiyatlarının artması üzerine, sahte biftekler piyasaya sürüldü. Sahte kırmızı et, pişmiş tavuk etine eklenen özel kimyasal maddelerle elde ediliyor. Sahte kırmızı etin gerçeğine tam benzemesi için karışımın içerisine, biftek kokusu veren özel maddeler ekleniyor.

1 SAATTE BİFTEĞE DÖNÜŞÜYOR

Etin üzerine eklenen kimyasal maddeyle, bir saat içerisinde tavuk eti, bifteğe dönüşüyor. Ocak ayında Çin medyasında yer alan haberlerde, sahte yumurta üretildiği de ortaya çıkmıştı.

Yapay yumurta kabuklarının kalsiyum karbonattan, içinin ise sodyum aljinat, şap, jelatin ve yenebilir kalsiyum klorür ile renklendiricilerden yapıldığı belirtilmişti.

SALLAYINCA SES GELEN YUMURTA

Sağlığa zararlı olan bu yumurtaların kabuğunun normalden daha parlak ve sert olması, sallayınca içinden ses gelmesi de ayırt edici özelliklerinden. Yumurtaların normal şekilde olmaması, sarısını çevreleyen beyaz zarın bulunmaması veya kırıldığı zaman sarısının hızla beyaza karışması, göze çarpan özellikleri.

http://haber.gazetevatan.com/tavugu-biftek-yapan-icat/443282/30/Dunya
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 13 Nisan 2012
Gıdada hile yapan firmalar afişe edildi
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, hile yaparak sucukta dana yerine tavuk satan ve tek tırnaklı eti kullanan firmaların isimlerini açıkladı.

(https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/541994_3397931220112_1024694049_33178956_431093199_n.jpg)
   
Yapılan sıkı çalışmalar sonucu Bakanlık 6 firmanın taklit ve tağşiş yaptığını belirledi. Vatandaşa yüzde 100 dana eti olarak tanıtılan sucukta kanatlı eti, pişmiş dana kavurmada ise tek tırnaklı eti tespit etti.

Laboratuvar testleri sonucu ile taklit ve tağşiş yapıldığı kesinleşen 6 firmanın adları ile o ürünlerin isimleri açıklandı.

Buna göre,

Konya merkezli Akgökseller Gıda ve Süt Mam. Tar. Ürn. Canlı Hay. Oto. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin Hasan Dede markalı yağlı tulum peynirinde “nişasta ve bitkisel yağ” tespit edildi.

Kayseri merkezli Birsen Güven Gıda San. ve Tic. A.Ş.’nin Yalçıntepe markalı tam yağlı tulum peynirinde (bitkisel yağ),

Konya merkezli Güldemce Gıda İnş. Otomotiv San. Tic. Ltd.’nin Güldemce markalı tam yağlı tulum peynirinde (bitkisel yağ),

İzmit’te Efraim Usta Lokantası Nazım Çakmak Çınarlı Mh. N. Erim Cd. Kayacı Sk. No:2’de bulunan lokantanın pişmiş dana kavurma yemeğinde “tek tırnaklı eti”,

İstanbul’da kurulu Etsan Gıda Sanayi A.Ş’nin Apikoğlu markalı acılı kangal sucuk yüzde 100 dana eti olarak tanıtılan sucukta “kanatlı eti”

İstanbul’da kurulu Karizma Beşler Et tesislerinde üretilen Uludağ markalı soyulmuş sosiste “yabancı doku ve iç organ” tespit edildi.

Tağşiş yapmak ne demek?

Yemde doğal olarak bulunabilen fakat hayvanlara zararlı etki yapmayacak düzeylerde olanların dışında yemlere zehirli ve zararlı olabilecek madde, yabancı ot tohumu, besleme değeri olmayan madde, emniyetli olmayan pestisit veya kimyasal madde; tolerans sınırını aşacak miktarlarda boya, konservatif vb. katkı maddelerinin katılması; yemdeki değerli maddelerin Tamamı veya bir kısmı yerine daha az değerli maddelerin katılması işlemi.
Bir şeyin içine başka bir madde karıştırma, katıştırma.

(http://88.255.95.36/images/other/screen-shot-2012-04-13-at-4.41.42-pm.png)
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: Gökçe Ana - 13 Nisan 2012
Eskiden beri yolculuk esnasında etli yemek yememek gibi bir alışkanlığımız vardı. Anlaşılan şimdiden sonra bildik marketlerden bildik markaları alacağız. Millet ucuz diye her mahalle arasında mantar gibi biten zincir marketlerden alış-veriş yapıyor ve aldığı bu ucuz ürünlerle neler yiyor neler?
Yazılanları gördükçe yemek yeme isteğimiz kalmıyor. Böyle giderse eskiden büyüklerimizin yaptığı gibi canlı hayvan alıp kıymamızı, kavurmamızı, sucuğumuzu, pastırmamızı kendimiz yapacağız. Valla millette ne din kalmış, ne insaf ve nede Allah korkusu. Kime hızır diye el uzatsak hınzır çıkıyor.
Tanrı Türk'ü Korusun ve Yüceltsin.  Amin
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 13 Nisan 2012
Böyle giderse eskiden büyüklerimizin yaptığı gibi canlı hayvan alıp kıymamızı, kavurmamızı, sucuğumuzu, pastırmamızı kendimiz yapacağız.

Belki de göçmenler köylerine dönsün lüks yaşam bize kalsın diye düşünüyor, küresel eşkiyanın yardakçısı derebeyleri... :evil:

TTK.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: Egenin Efesi - 14 Nisan 2012
GENETİĞİ BOZUK KAŞAR'LAR (https://www.hunturk.net/forum/genetigi-bozuk-kasarlar-4802-s0.html) Türk Milleti için ne kadar büyük bir tahlikeyse genetiği bozuk gıdalar da Türklüğün sağlığı için o denli büyük tehlikedir. Ben gıda sektöründe olup bitenleri Türklüğe karşı yürütülen biyolojik savaş olarak değerlendiriyorum.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: Fatih - 14 Nisan 2012
Ben gıda sektöründe olup bitenleri Türklüğe karşı yürütülen biyolojik savaş olarak değerlendiriyorum.
Yaşa Egenin Efesi Kandaşım. Çok doğru ve çarpıcı bir tespit yapmışsın. Türklüğe karşı açılmış olan savaşların belkide en etkilisi gıda sektöründe biyolojik savaş olarak yürütülen uygulamalardır.
Tohumculuk yasasını da bu cümleden görmek gerektiği kanısındayım. Çok yakın bir gelecekte Türk toplumunda erken ölümlerin yanısıra erken yaşlanma, felç, kanser, bunama, kanamalı hastalıklar, duyu kayıpları vb. gibi bir dünya hastalık çıkacak ve bu hastalıkların tedavisi içinde Türkleri bu hallere düşürenlere tonlarca para akıtarak ilaçlarını alcağız.
Tanrımız Türk Milletine sahip olacak bir Gökbörü göndersin.
Kök Tenğri'nin esenliği bütün Türklerin üzerinedir.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 25 Nisan 2012
SAĞLIK VE TARIM BAKANLIKLARI YETKİLİLERİNİN ANALİZLERİ SONUCU SAĞLIĞA ZARARLI ÜRÜNLERİN LİSTESİ.
(BU ÜRÜNLERİ KULLANIYORSANIZ VAZGEÇMENİZİ ÖNERİRİM...)

(https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/544461_10150755543262137_658527136_9620447_1900709875_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/536122_10150755543307137_658527136_9620448_1259144177_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc7/292142_10150755543347137_658527136_9620449_159648713_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/538659_10150755543397137_658527136_9620450_687496123_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/527284_10150755543417137_658527136_9620451_1893298899_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/562123_10150755543457137_658527136_9620452_281288777_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/576222_10150755543507137_658527136_9620453_904881599_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/544431_10150755543552137_658527136_9620454_1172329134_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/555641_10150755543577137_658527136_9620455_197426584_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/523995_10150755543612137_658527136_9620456_818836379_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/532887_10150755543637137_658527136_9620457_400916810_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc7/576689_10150755543682137_658527136_9620458_190006914_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/523730_10150755543742137_658527136_9620460_6398382_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/536072_10150755543797137_658527136_9620461_1609411780_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/389737_10150755543812137_658527136_9620462_767952848_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/544431_10150755543832137_658527136_9620463_277422182_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/560300_10150755543862137_658527136_9620464_1647362509_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/528801_10150755543907137_658527136_9620465_901462039_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/380597_10150755543982137_658527136_9620466_1976496679_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc7/399143_10150755544027137_658527136_9620467_1797915806_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/563616_10150755544162137_658527136_9620468_633498989_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/580347_10150755544212137_658527136_9620469_959670397_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/485795_10150755544262137_658527136_9620470_2129420301_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/536630_10150755544297137_658527136_9620471_286360960_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/529084_10150755544357137_1016458251_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/538784_10150755544397137_658527136_9620473_1314623582_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/580207_10150755544442137_658527136_9620474_892225849_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/537926_10150755544482137_658527136_9620475_611199926_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/576642_10150755544522137_658527136_9620476_737707491_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc7/576792_10150755544562137_658527136_9620477_174212676_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/582681_10150755546087137_658527136_9620479_1227387673_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/538627_10150755546132137_658527136_9620480_389081512_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/581340_10150755546167137_658527136_9620481_391393479_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc7/385605_10150755546207137_658527136_9620482_2074348350_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/319797_10150755546267137_658527136_9620483_700101945_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/554347_10150755546327137_658527136_9620484_1558668768_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/542877_10150755546367137_658527136_9620485_640689292_n.jpg) (https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/535177_10150755546402137_658527136_9620486_1904842244_n.jpg)

ARKADAŞLAR,
SAĞLIK VE TARIM BAKANLIKLARI YETKİLİLERİNİN ANALİZLERİ SONUCU SAĞLIĞA ZARARLI ÜRÜNLERİN LİSTESİ.
BU ÜRÜNLERİ KULLANIYORSANIZ VAZGEÇMENİZİ ÖNERİRİM....

TTK.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 10 Mayıs 2012
Güzel bir sahte ve sağlıksız yemek üzerine sahte DONDURMA da fena olmaz hani. :evil: :evil: :evil: :evil:

Dondurmadaki büyük tehlike!

(http://i.milliyet.com.tr/YeniAnaResim/2012/05/07/dondurmadaki-buyuk-tehlike--2245926.Jpeg)

Hileciler yine iş başında. Dondurmaya 'süt' yerine su, 'şeker' yerine yapay tatlandırıcı, 'meyve' yerine de boya katıyorlar.

Gıda teröristleri dondurmaya da el attı. Havaların ısınmasıyla gözde olan dondurmada da akla hayale gelmedik hileler yapılıyor. Şeker yerine yapay tatlandırıcı, doğal sahlep yerine suni sahlep, süt yerine su ve süt tozu, meyve yerine yapay meyve boyası katarak dondurmayı zehirleyen bazı üreticiler, kıvamı tutturmak için de, hayvanların deri ve kemiklerinden elde edilen jelatini (E441) kullanıyor.

SOĞUK YALAN

Süt, şeker ve sahlep üçlüsü ile yapılanın gerçek dondurma olduğunu, gerçek dondurmada katkı maddesi kullanılmadığını söyleyen yetkililer, katkılı buzların da 'dondurma' adıyla satıldığına dikkat çekiyor. Yetkililer, özellikle açıkta satılan zehirli dondurmalar konusunda uyarıyor. Hilecilerin dondurmaya kattığı katkı maddelerinin yarıdan fazlasının dünyanın birçok ülkesinde yasaklandığı, bunların insan sağlığını tehdit ettiği ifade ediliyor.

SOKAKTA SATILAN ZEHİRLİYOR

Hijyenik ortamda üretilmeyen dondurmalar sağlığa zarar veriyor. Özellikle açıkta satılan dondurmalara kuşkuyla yaklaşılması gerektiğini söyleyen uzmanlar, şu uyarıda bulunuyor: "Bu dondurmalar nerede üretilmiş, içine ne konulmuş bilinmiyor. Özellikle çocuklarda karın ağrısı ve bulantı ile kendini gösteren bağırsak enfeksiyonları, zehirlenmeler yaşanabiliyor. Markasız dondurmalardan uzak durulmalı."

KABARTILIP AĞIR GÖSTERİLİYOR

2-3 LİRAYA, 'size özel' gibi ifadelerle tüketicilere sunulan buzlu yiyeceklerin dondurma ile uzaktan yakından alakası bulunmuyor. Bunların hacmine bakarak da ağırlığı konusunda yanılmamak gerektiğini söyleyen yetkililer, "Bu ürünlerin çoğunda gramaj hilesi yapılıyor. Üzerinde yazılan ölçü gerçek çıkmıyor. Katkılarla kabartılarak hacimli gösteriliyor" diyor. (Takvim)


TTK.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: Üçoklu Börü Kam - 10 Mayıs 2012
Sağlık ve Tarım Bakanlığının yayımladığı sağlığa zararlı ürünler listesinde en çok ÜLKER markalı gıda maddeleri yer alıyor.
Dini bütün(!) mümin(!) kardeşimiz(!) olan ÜLKER yıllardır mümin kardeşlerinin(!) gözünü böcek boyasıyla boyamış ki mümin kardeşleri bu kirli dünyanın kahrından bir an evvel kurtularak kırk hurinin verildiği cennet yurduna tez günde ulaşsınlar.

Ayhan Başkan'ın bir iletisinde kullandığı "böcek olmaya razı olanlar, ezilmekten şikayet etmemelidir" sözü bu durumun tarifi gibidir.
Adamlar millete böcek boyası yediriyor ama yine de en ufak bir tepki yok. Böcek olmak böyle bir şey demekki!?

TTK.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 12 Mayıs 2012
PEK ÇOK RESTORANDA DA FİKRİNİZİ SORMADAN, DAMLA SUYU GETİRİP HEMEN AÇIYORLAR...

(https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/400238_169620103149483_114131582031669_238348_1863018361_n.jpg)

Dün gece eve dönerken su almak üzere markete uğradım, görevliye şöyle sordum: 1,5 lt. su var mı?
Ama Turkuaz/Damla dışında lütfen Turkuaz çıktığından beri bu şekilde su alıyordum artik. Para verip kötü su içmeye hiç niyetim yok!
Marketteki adamın dediklerini aynen aktarıyorum:
- Abi, ben o sudan satmıyorum. İnan ki gelen müşterilerden onda dokuzu senin söylediğin şeyi söylüyor.
Peki, neden halen satıyorlar?' diye sordum.
- Abi, Turkuaz/Damla suyu, marketlere bedava veriliyor, satarsan kara geçiyorsun, satmazsan öylece duruyor. Ama ben satmıyorum, çünkü alan yok.
Ayrıca CocaCola satanın Turkuaz/Damla da satma zorunluluğu var, hatta Başka su sattırmamaya çalışıyorlar.
Uzun söze gerek yok; hiç kimse almazsa, hiç kimseye satamazlar.. .

Lütfen okuyun, okutun! Bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum.
Türkiye'de bazı şişeli içme suları doğal kaynak suyu değil.
Doğal kaynak sularında devlete para ödemeniz gerekiyor, artı bu tesislerin yatırım maliyeti çok yüksek.
Dolayısıyla CocaCola ne yaptı, kaynak suyu araştırmalarının maliyetlerini çok yüksek bulduğu için Bursa/Kestel ovasındaki CocaCola fabrikasında derin kuyu pompalarıyla ovanın suyunu çekerek bunu da termostan geçirip filtre ederek hem CocaCola meşrubatını hem de Türkuaz/Damla' yı şişelemeye başladı.
Türkuaz/Damla' nın etiketinin üst ve altındaki Kahverengi şeritlere dikkat edin: Sofra İçeceği' yazar.
Devlet(HÜKÜMET OLACAK), CocaCola'nin uyanıklığını kanuna uydurmak ve uyanıklığa yapılacak itirazları bertaraf etmek için böyle bir kural çıkardı!
Binlerce dönümlük tarım arazisinin bulunduğu ve CocaCola hariç hiçbir İsletmeye 'derin kuyu pompası' çakma izni verilmeyen Kestel ovasında, yeraltından çekilen su, filtre edilip daha sonra içine bazı mineraller katıldıktan sonra Türkiye'nin en ücra kasabalarına bile satılıyor ve lıkır lıkır içiliyor.
Bazı yazlık kasaba ve köylerde neredeyse Turkuaz/Damla harici içme suyu bulamazsınız çünkü dağıtım ağı çok güçlü. Bayilere baskı bile olduğu yolunda duyumlar aldım.
Turkuaz/Damla içmeye Devam edecekseniz, unutmayın, yapay bir su içiyorsunuz. Duyarlı bir vatandaş olarak konuya dikkatinizi çekerim.
Her tarafı doğal kaynak sularıyla dolu memlekette, millete kuyu suyunu zorla ve de üstüne para alarak içiriyorlar.
İçmeyin arkadaşlar! Kola'nın Ülkesi'nin 1960 lı yıllarda, Özellikle ilkokul Öğrencilerine Ücretsiz süt tozu, balık yağı ve peynir yardımı yaptığını, bu tarihlerden sonra Anadolu tarihinde ilk kez çocuk felci vakalarının görüldüğünü ve de sonraları Çocuk felci aşısının 'rutin aşılar' arasına sokulduğunu, bu aşıların bizlere büyük paralarla satıldığını HATIRLAYIN VE UNUTMAYIN..
Küba gibi bir ülkenin 'İnsan sağlığıyla ticaret olmaz' diyerek, (ABD de bile patent aldığı) kanser aşısını, yoksul ülkelere ilacı, isteyen Ülkelere de patentini Ücretsiz verdiği, buna karşın tüm AB / ABD / İSRAİL'in yapay hastalıklarla hazinemizi ve sağlığımızı emdiklerini BİLİN VE UNUTMAYIN..
Ücretsiz' adını bile söylemeyen bu malum firmalar, 'Ücretsiz su veriyorlarsa' bunun nedenini DÜŞÜNÜN VE BULUN!!
Yazan ---Y.Doç. Dr. Cemalettin CAMCI

[ALINTIDIR]

Değerli kandaşlarım paylaşımını yapmış olduğum konu ile ayrıca belirtmek istediğim husus;
Sayın yardımcı doçentimiz her ne kadar millet menfaatine bu yazıyı yazmış olsa da vermiş olduğu subliminal mesaj gözümüzden kaçmamalı...(Devlet düşmanlığını ve bizlerin yumuşak karnı olan millet severliğimizi kendi amaçlarına alet etmeleri.)


TTK.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 04 Haziran 2012

(https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/556915_333181040085460_289533705_n.jpg)



"Sağlıklı diye yediğiniz tavuklar tavuk değil"


İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Dizdar: "Biliyorum canınız sıkılacak, yüreğiniz kabaracak, üzüleceksiniz ama gerçekleri öğrenmeniz lazım. Daha yumurtadan çıkar çıkmaz civcive antibiyotik veriliyor. Kemikleri gelişmesin, sadece et yapsın diye... Tavuklar tarladaki patatesler gibi hiç kıpırdamadan yetiştiriliyor. Bıraksanız bile kıpırdayamıyorlar... Elinize aldığınızda kemikleri kırılıyor... Bu inanılmaz bir vicdansızlık... Sonra, görüyoruz her gün gencecik bir kadın meme kanserine yakalanıyor. Büyük olasılıkla daha sağlıklı diye sık sık tavuk yiyorlardır..."Hocam son dönemde kanser vakalarında patlama olduğunu, lenfoma ve kemik iliği kanserlerinin çoğunun ise Türkiye’nin tarım merkezi olan Antalya-Kumluca’dan geldiğini söylediniz. Peki böyle başka bölgeler var mı?


Var... Mesela 6-7 ay kadar önce Ergene tartışıldı. Orası içler acısı bir durumda. Ergene’de olağanüstü bir çevre kirliliği var. O?zaman Sağlık Bakanlığımız ve Kanser Savaş Daire Başkanlığı dediler ki, “Orada çok sigara içiliyor, çok alkol kullanılıyor, o nedenle bu kanserler çıkıyor.” Böyle bir şey sözkonusu olamaz. Çünkü belgesel bir film hazırlandı bu konuyla ilgili. “Gündöndü” adında... Orada her şey çok açık."İZLEYENLERİN DONA KALDIĞI BİR BELGESEL ÇEKİLDİ AMA TÜRKİYE'DE GÖSTERİLMEDİ"


- Ben izlemedim o filmi...


İzleyemedik, çünkü henüz Türkiye’de gösterilmedi. Kısa versiyonu Marsilya’da bir çevre filmleri festivaline gitti. İzleyenler o kadar etkilenmiş ki, film bittiğinde alkışlayamamışlar, alkışlayacak halleri kalmamış. Deri fabrikalarından çıkan o atık suyun köpükler halinde Ergene’ye bırakılmasını ve bu yüzden ortaya çıkan çevre felaketini öyle bir göstermiş ki film dona kalmışlar... Çiftçi geliyor Trakya’dan, Ergene’den, hepsi hastalarımız zaten bunların. “Hocam” diyor, “15 tane sığırımız geçenlerde öldü. Daha önce de bir 15 tane ölmüştü zaten...” Onbeşer, onbeşer ölüyor hayvanlar. Ama “Aşı reaksiyonu oluştu da ondan” diyorlarmış.


"BAKANLIK 'ÇOK SİGARA İÇİYORLAR, KANSER OLUYORLAR' DİYOR, GERÇEK ÖYLE DEĞİL"


- Kimler diyormuş?


Tarım Bakanlığı yetkilileri! Böyle aşı reaksiyonu oluşmaz. Bunlar bir şeyin üzerini örtme çabaları. Bir aşıda üretim sorunu varsa, zaten o 15 hayvanı değil, çok daha fazlasını etkiler. Bu aşıyla ilgili olan bir durum değil. O çevrede muhtemelen hayvanlar su içerken ya da otlanırken çevreden aldıkları toksinle kaybedildiler. Bir arkadaşımız gitti bölgeye, “Kimse konuşmak istemiyor, korkuyor” diyor. Trakya Üniversitesi’nden öğretim üyesi bir başka arkadaşımız bölgedeki kanserli insanların dokularında ağır metal analizine bakmış, çok yüksek bulmuş... CNN Türk’te yayınlanmış bir canlı yayının bandını izledim. Devletin söylediği şey, “Çok sigara içiyorlar, çok alkol tüketiyorlar, bu kanserler o yüzden.” Halbuki adam anlatıyor, kızı dereye düşmüş, boğulmuş, peşinden gitmiş, girdiği yere kadar bacakları cılk yara. Bu düzeyde bir kirlilik var Ergene’de. Baktığınızda temiz görünüyor ama adamın girdiği yere kadar bacakları ülsere olmuş. Sonuç? Adamın o yaraları iyileşmiyor. Adam yaşıyorsa da şansa yaşıyor. Bu, o bölgede yaşayan diğer insanlar için de geçerli. Bunun öyle sigarayla, alkolle falan kapatılacak bir yanı yok. Bir de oradan ürün geliyor, o ürünün nereye gittiği belli değil.


"PİRİNÇ, AYÇEKİRDEĞİ VE BUĞDAY'DA 2 İLA 8 KAR YÜKSEK KURŞUN ÇIKTI"


- Gelen ürün ne?


Üç ürün geliyor. Pirinç, ayçekirdeği, buğday... Kadmiyum ve kurşun analizlerini yaptırdık. İzin verilenden 2 ila 8 kat yüksek çıktı! Şimdi bu ürün nereye gitti, kim yedi? Bunların hiçbirini bilmiyoruz. Bakanlık her ürünü birebir denetleyemez, orada hakkını verelim. Ama şu önemli; ürüne püskürtülerek kullanılan tarım ilaçları herhalükârda çok kullanılmadıkları zaman kabuğun soyulması, hatta meyvenin sebzenin iyi yıkanılmasıyla uzaklaştırılıyor. Sorun ot ilacında. Çünkü ot ilacından meyve ağacı etkilenmiyor ama onu bünyesine alıyor. Biyolojik sistem bunu içinde biriktiriyor. Bu insanda bir tümör oluşumuna da neden olabilir, hayvanların kaybedilmesine de... Bu ot ilacını, glifosatı pek çok ülke vahşi doğaya da atıyor. Ot kontrolü diye. Nedeni bilmiyorum.


"BÜYÜK HASTANEKER AÇARAK KANSERİ ÖNLEYEMEZSİNİZ"


- Vahşi doğadan ne istiyorlar?


Hiçbir şekilde anlaşılabilmiş değil. Ormanları ilaçlıyorlar. Niye??Belli değil.


- Herhalde bu zirai ilacı üreten firmalar para kazansınlar diye... Başka bir sebep geliyor mu hocam aklınıza?


Büyük olasılıkla öyle. Doğa bu, sen doğaya müdahale edemezsin. İstersen tarlana müdahale et, ama iş ormana geldiği zaman, “Ben buradan yabani otları temizleyeceğim” diyemezsin. Orası yaban. O şekilde kalmak zorunda. Sen ona müdahale edersen olay çığrından çıkar.


"TARIM İLACINI KONTROL EDEN ZİRAAT MÜHENDİSLERİ TARIM İLACI SATIYOR"


- Biz ne korkunç insanlar olduk böyle?


Maalesef biz korkunç bir ırkız. Bakın, tarım ilacını sonuçta kim tavsiye ediyor? Ziraat mühendisi... Bakıyorsunuz ziraat mühendislerinin büyük kısmı, aynı zamanda tarım ilacı bayiliği yapıyor. Duydum ve inanamadım, tarım ilacı satarken çiftçiye, “Kendin için mi kullanacaksın, yoksa satacağın ürün için mi?” diye soruyorlarmış. Böyle insafsızca bir durum var. Aynı anda bayii olan birisi tarım ilacı satışını kontrol edebiliyorsa eğer, tüketimini nasıl denetler? Adam kendi satışını mı baltalayacak? Oradan bir sıkıntı çıkıyor. İkincisi, tarım ilaçlarının amaç dışı kullanımı var. Bu tavuklarda büyütme amaçlı kullanılan antibiyotik gibi bir durum. Böyle bir şeyi bin yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Yumurtadan çıkar çıkmaz civcive antibiyotik vermeye başlıyorlar. Bizim üreticimiz inşallah bu konuda bir düzenleme yapacak, umutluyum. BESD-BİR, “Elimizden geleni yapacağız” dedi. Fakat antibiyotiğin bu şekilde kullanımı kim tarafından akıl edildiyse, bunu Amerikan Akademileri bile anlamış değil...?Siz civcive antibiyotiği verirseniz, civcivin bağırsak sisteminin gelişmesini önlüyorsunuz. Normalde yediğimiz besinlerin önemli bir bölümü bağırsak metabolizmasında kullanılıyor çünkü. Dolayısıyla enerji tüketimi azalıyor. Siz bu civcivi güneşe de çıkartmazsanız, kemikleri de sağlıksız gelişeceği için sadece et yapıyor...


"TAVUKLAR O KADAR ETLİ Kİ KEMİKLERİ KIRILIYOR"


- Hiç anlayamadım hocam...


Aksi takdirde güneşe çıkartırsanız civciv sağlıklı gelişeceği için kemik de yapıyor. Ama kemik yapsın istenmiyor, sadece et yapsın isteniyor. O zaman oradan da tasarrufa gidiyorsunuz, hayvan sonunda patates tarlasında yatan patates gibi hiçbir şekilde kaçamayan, olduğu yerde büyüyen bir hayvan oluyor. Bunu kesimde çalışan bir arkadaşımız anlattı, “Zavallı hayvancağızı yerden alırken kemiklerinin elinizin altında kırıldığını hissediyorsunuz. Kaçamıyor zaten. Bıraksanız da hareket edemiyor” diyor. Çünkü hiçbir şekilde enerji harcamayacak ve et yapacak şekilde yetiştiriliyorlar. Düşünebiliyor musunuz 1.7 kilo yemle 1 kilo tavuk elde ediyorlar. Böyle bir dönüşüm var mı dünyada?


- Tavukların nasıl bir eziyetle yetiştirildiğini biliyordum, bu yüzden de asla yemem, ama bu kadarını bilmiyordum. Para kazanacağız diye nasıl bu kadar vicdansız olabiliyoruz?


Haklısınız, son derece vicdansızlık bu. Bir yandan da baktığımızda bunu yapanlar inançlı insanlar...


"HAYVANLAR DEMİR EKSİKLİĞİ YÜZÜNDEN AHIRIN PASLANMIŞ METAL AKSAMLARINI YALIYOR"


- Prof. Kenan Demirkol yaptığımız bir söyleşide, “Normalde inek ne zaman süt verir? Yavruladığı zaman değil mi? Ama üretici için süt o kadar değerli ki, yavru 10 gün sonra annesinden ayrılıyor ve soya sütüyle besleniyor. Ve günlerce anne ve yavru ayrılık nedeniyle ağlıyor” diye anlatmıştı. Biz ne yapıyoruz böyle? Besleneceğiz diye bu kadar acımasız olmamız gerekiyor mu? Burada çok da büyük bir günah var aslında... Bir din adamının çıkıp bence, “Yapmayın, günahtır” demesi lazım. Belki o zaman insanlar düşünmeye başlar...


Diyanet de maalesef ortadan yanıtlar veriyor. Net bir şey söylemiyor. Biliyor musunuz, buzağılara etleri pembe olsun diye demir verilmiyor. Kırmızı et diye yediğin hayvanın eti niye pembe olsun ki? Efendim böylesinin Avrupa’da 100 Euro’ya kadar ederi varmış. Hayvanlar demir eksikliğinden ahırın paslanmış metal aksamlarını yalıyormuş. Böyle bir zihniyet, böyle bir hayvan yetiştirme olabilir mi? Benzer şey, hormon kullanımında var. Buzağılarda hormon kullanıyorlar. 8 aylık dana küçücük olmalı, koskocaman inek kadar oluyor. Gören korkuyor. Ne veriyorlarsa hayvanlara bu hale getiriyorlar. Şimdi bakanlık çıkıp da, “Biz denetliyoruz, şahane üretim yapıyoruz, bol verim alıyoruz” demesin. Hayır, bol verim önemli değil. Sağlıklı verim alabilmeniz önemli.


- Hep rakamlara bakıyoruz değil mi?


Bu Amerika’nın standart hatasıdır. Bizde de öyle olmaya başladı. Üretim artıyor deniyor. Peki karşılığında ne kadar ilaç parası ödüyorsunuz? Bu yüzden en çok kanser vakası Amerika’da görülüyor.


- Bizde de gün geçmiyor ki gencecik bir sanatçı meme kanserine yakalanmasın. Arkadaşlarımın çoğu meme kanseri. Özellikle meme kanserindeki artışın nedeni ne?


Bilinmiyor. Ama çok büyük olasılıkla bu insanlar sağlıklı besleneceğiz diye tavuk yiyorlardır, tavuktan aldıkları birtakım hormonlar var. Biz bu işin hormon kısmını bilmiyoruz. Ama 8 ayda bu kadar büyütebiliyorsa danayı, mutlaka birtakım hormonal manipülasyonlar yapmak zorunda. Ya androjenle yapıyorlar bunu ya başka bir büyüme hormonuyla... Nitekim bir arkadaşımız 25 sene Hollanda’da tarım bakanlığında çalıştı, “Hocam, özellikle Kurban Bayramlarında hormonsuz hayvan yok. Hepsine büyüme hormonu veriyorlar. Hayvanlar şişiyor, pazara gönderiliyor” diyor.


"ARKADAŞIM KIZINA YUMURTA YEDİRMEYİ KESTİ, ÇOCUK SAĞLIĞINA KAVUŞTU"


- Vallahi yüreğim daha fazla kaldırmayacak. Yazmak da lazım ama...


İnsanların canlarının sıkılması gerekiyor, yürekleri kabaracaksa kabaracak biraz, ama gerçekleri öğrenmeleri lazım. Geçen haftalarda bir arkadaşım anlattı. Çok hazin bir örnek. 10 yaşındaki kızının bacaklarında tüylenme sorunu başlamış. Doktor doktor dolaştırıp bir sonuç alamayınca, “Ya biz bu çocuğa ne yediriyoruz ki böyle oluyor” demişler. Ve geldikleri nokta yumurta olmuş. “Her gün bir yumurta veriyorduk, kestik ve tüylenme geçti. Ondan sonra organik yumurtaya döndük, bir sorun kalmadı” diyor.


- Yumurtada ne var ki?


Günde iki-üç defa yumurtlatabilmek için tavuğa mutlaka bir şey yapmak zorundasınız. Çünkü bu kadar yumurtlama hayvanın doğasının dışında bir şey.


- O yüzden kız çocukları erken adet görmeye başladı, erkek çocukların göğüsleri büyüyor...


Evet. Korkunç bir gidiş var. Bu memleketin beslenmesinin düzelmesi gerekiyor. Büyük hastaneler açarak kanser vakalarını önleyemeyiz. Erken tanı yöntemlerini geliştirerek önlenebilecek bir şey değil kanser. Beslenmemizin düzelmesi gerekiyor. Yediğimiz yumurtadan hormon alıyoruz, süt zaten süt değil, yoğurt desen öyle... Bir yandan tarım ilacını bol miktarda alıyoruz. Bu şekilde beslenen vücut bir kere böyle beslense bunu karşılar, iki kere beslense yine karşılar, ama tek seçenek bu olduğu zaman hastalık kaçınılmazdır. Kanserler patladı. Batman’dan çiftçi telefon ediyor, altıncı düşüğü yapmış eşi... Kars’tan genç bir köylü telefon ediyor, kanser... Marketten alıyormuş tavuğu, çünkü Kars’ta kuş gribi hikâyesinden sonra 2.5 milyon köy tavuğu yakılınca ellerinde tavuk kalmadı...


"GİDİŞ İYİ DEĞİL"


- Nasıl öyle bir şey yapabildik? Tavukları canlı canlı toprağa gömdük, yaktık. Bunun günahı bile bize yeter?


İnanılmaz bir hezeyandı o... Bütün tavukları yaktık. Birkaç yıl sonra aynı hezeyan bu kez domuz gribi olarak geri geldi. Ne zaman bu hezeyan bitti? Başbakanımız, “Ben domuz gribi aşısı olmuyorum!” dediği zaman. Sağlık Bakanı’nı kandırıyorlar. Ne oluyormuş? Aşıda Avrupa’ya örnek oluyormuşuz! Hadi canım! Şu anda millette çok ciddi böbrek hasarı var. Çünkü diyaliz merkezlerinin artmasından bunu görebiliyoruz. Bunun en önemli nedeni; doğru beslenmiyor oluşumuz. Yok işte, çok sigara içti de, ortam kötü de... Bunlarla açıklayamazsınız. Çünkü bu tarım ilaçlarının böbrek toksisitesi yaptığı biliniyor. Kesinlikle Başbakan’ın bizzat tarım ve gıda işine de el atması lazım! Yoksa bu gidiş hiç iyi bir gidiş değil! [ALINTIDIR.]




TTK.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 06 Haziran 2012

(https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/206104_377578148958497_164369786_n.jpg)



Kuşbaşı domuz etli pide!


Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 11 firmayı daha teşhir etti


Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gıdada taklit ve tağşiş (bir şeyin içine başka bir madde karıştırma, katıştırma) yaparak, tüketiciyi yanıltan 11 firmayı teşhir etti.


Kontrollerde laboratuvar sonuçları olumsuz çıkan ve gıdada taklit ve tağşiş yaptığı belirlenen 10 et ve süt ürünleri üreticisiyle bir lokanta, bakanlığın internet sitesinde ilan edildi.


Laboratuvar incelemelerinde bu firmaların bazılarının ürettiği sucuk benzeri ürünlerde ''at ve eşek eti'', kıymalı ve kuşbaşı pidelerde ''domuz eti'', yağlı peynir ve tereyağında ''bitkisel yağ'', dana sosisinde ''kanatlı eti'' tespit edildi.


Buna göre, gıdada taklit ve tağşiş yaptığı kesinleşen firmaların adları, ürün adı, markası, parti ve seri numaraları şöyle:


Nazifoğlu marka, ısıl işlem görmüş sucuk benzeri ürün (yüzde 100 dana), Aliçler Sucuk Erenler, Sakarya, tek tırnaklı eti (at eti, eşek eti) tespiti, parti/seri no: 27.01.2012


Çiftarslanlı marka, ısıl işlem görmüş sucuk benzeri ürün (yüzde 100 dana), Çiftarslanlı Et ve Et Ürünleri, Afyonkarahisar, tek tırnak eti (at eti, eşek eti), kanatlı eti tespiti, parti/seri no: 29.08.2012


Elmalı Çiftliği marka, geleneksel tereyağı, Elmalı Çiftliği Süt Ürünleri Gıda San. Tic. Ltd. Şti, Antalya, bitkisel yağ tespiti parti/seri no:1/19.07.2012 ve 01/22.07.2012


Akdeniz marka, yarım yağlı homojenize yoğurt, Akdeniz Süt Ürn. ve Gıda San. Tic. Tur. Ltd. Şti, Antalya, bitkisel yağ ve jelatin tespiti, parti seri no:4/28.03.2012


Onurköy marka, yoğurt, Onurtur Ak. İnş. Nak. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. Mardin, bitkisel yağ tespiti, parti/ seri no: 01.04.2012


Ilgaz Yaylası marka, yağlı tulum peyniri, Mutlu Tolga Gıda İnş. Petrol Turizm Tarım Hay. Orman Ürün. San. ve Tic. Ltd. Şti, Afyonkarahisar, bitkisel yağ ve nişasta tespiti, parti/ seri no: 07/01/2012


Bacanaklar Güldem Süt marka, yağlı eritme peyniri, Güldemce Gıda İnş. Oto. San. Tic. Ltd. Şti, Konya, bitkisel yağ tespiti, parti /seri no:28/05/2012


Balderesi marka, süzme çiçek balı, Nurs Lokman Hekim Gıda Tarım Bitki Med. San. Tic. Ltd. Şti Yüreğir, Adana, diastaz sayısı, fruktoz/glikoz, fruktoz glikoz, C4 şeker oranı yüzde, balda protein ve ham delta C13 değerleri farkı, parti/seri no: 006


Milenyum Pide marka, kıymalı pide, Milenyum Pide Pizza Kebap Salonu Bornova, İzmir, domuz eti tespiti, parti/seri no:20.04.2012, günlük üretim


Milenyum Pide marka, kuşbaşılı pide, Milenyum Pide Pizza Kebap Salonu Bornova, İzmir, domuz eti tespiti, parti/seri no: 20.04.2012, günlük üretim.


Pınar marka, uzun soyulmuş sosis (yüzde 100 dana), Pınar Entegre Et ve Un Sanayi A.Ş Kemalpaşa, İzmir, kanatlı eti tespiti, parti/seri no: 52228 M


Salihli Özok marka, ısıl işlem görmüş sucuk benzeri ürün (dana eti), Özok Gıda Salihli, Manisa, kanatlı eti tespiti, parti seri no:01 Nisan 2012


TTK.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 08 Haziran 2012
Apikoğlu karışım üretimini bıraktı

Daha önce tağşiş yaptığı için teşhir edilen sucuk üreticisi Apikoğlu, karışım ürün üretiminden tamamen çekilerek sadece yüzde 100 dana etinden sucuk üreteceğini kamuoyuna duyurdu. Apikoğlu'nun açıklamasında, hindi, tavuk, dana hindi, dana tavuk karışımlı ürünlerin üretiminden çekilerek sadece yüzde yüz dana sucuk üretileceği görüşüne yer verildi.

AKLIN YOLU BİR... >:D 

TTK.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: TARDU KAĞAN - 08 Haziran 2012
Yahu inanın yıllardır ne sucuk,nede sosis yiyorum.Kayserili olarak sucuğa hasret kaldım.Bu yıl karar verdim.Bulgaristanda kayınpedere yaptırıp,gönül rahatlığı ile yiyeceğim.Bu konudaki bir diğer hususta, Amerikan tarzı beslenme terörü.Mc donalds,burger king vs... bunlar tamamen kültürel emperyalizmin argümanlarıdır.Türk yemek ve beslenme kriterlerine hiç uygun değildir.Mesela mc donalds tan patates alıp yiyin...soyuna kadar değişik ve önceleri lezzetli gelen bir tadı vardır.Ancak soğuduktan sonra patates kabuğu yiyormuş gibi his verir.Çok güzel ve özenle hazırladığım sos ile yaptığım kanat ızgara  ve şiş kebaptan bile soğudum tavuklar hakkında yazılanları görünce.Kesinlikle doğru şeyler.Kaleme alanın emeğine sağlık.Bazen bulgaristanda köyden tavuk eti ve yumurta gelir,inanın ben hayatımda öyle bir sarı,öyle kızıl bir tavukl eti görmedim.Birşeyler ters gidiyor.Türkiyede tavuk eti beyaz.Bulgaristandan gelen, köy tavuğunun eti kızıl ve bej.Tuhaf değilmi?Sadece hayvansal gıdalar değil...sebze ve meyvelerde teknolojiye kurba gitti.Salatalığın,limonun,domatesin binerin tadı tuzu kokusu yok artık.Limon alıyorsun sanki limonun üzerinde sivilceler çıkmış.Aşırı hormunlama sonucu...karpuz alıyorsun,içinde beyaz lifler var...Kabak genleri yerleştirilmiş genlerinehızlı büyüsün diye...Elma alıyorsun 15 gün bozulmuyor...Hastalıklarda rekor düzeylere ulaşıyor.İşin garip tarafı,en son hastalanıp doktora gittiğimde 13 yaşındaydım.Hayatımda içtiğim hap sayısı sanırım 10 u geçmez....birkaç defa dişim ağrıdığında içmiştim.Sonunda çürüyen dişimi bile kendim çektim.İp ile...İnsanlara tavsiyem ;mümkün olduğu kadar ilaç kullanmayın.Vücudunuz kimyasal atık deposuna dönüşmesin.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 08 Haziran 2012
Hayatımda içtiğim hap sayısı sanırım 10 u geçmez....birkaç defa dişim ağrıdığında içmiştim.Sonunda çürüyen dişimi bile kendim çektim.İp ile...İnsanlara tavsiyem ;mümkün olduğu kadar ilaç kullanmayın.Vücudunuz kimyasal atık deposuna dönüşmesin.
Ağabey sen iradene sahip çık hap kullanma... >:D >:D >:D >:D
İnsan Etinden Hap Yaptılar
 Güney Kore'de ölü bebeklerden ya da ceninden hap yapıp piyasaya sürdüler.
Güney Kore , toz halinde insan eti içeren hapların ülkeye girişini engellemek amacıyla gümrük kontrollerini artıracağını açıkladı.
 
Gümrük yetkilileri, 2011 yılı Ağustos ayından bu yana Çin'den 17,500 hapın kaçak olarak ülkeye sokulduğunu tespit ettiklerini söyledi.
 
 
Ölü bebeklerden ya da ceninden elde edilen toz insan etinin bazıları tarafından hastalıkları iyileştirici ve dayanıklılığı artırıcı bir etkisi olduğuna inanıldığı bildiriliyor.
 
 
Ancak yetkililer, hapların bakteri dolu olduğunu ve sağlığa zararlı olduğunu söylüyor.
 
 
Korea Times gazetesine konuşan bir gümrük yetkilisi, “Bu hapların süper bakteri gibi insan vücuduna zararlı maddeler içerdiği tespit edildi. Halk sağlığını korumak için daha sert önlemler almamız gerekiyor” dedi.
 
Yonhap haber ajansının verdiği habere göre Çin’in kuzeydoğusundan ilaç taşıyan gemiler üzerindeki kontroller artırılacak.
 
Dong-a Ilbo gazetesi, hapların boyanarak ve diğer ilaçlarla birlikte paketlenerek gizlenmeye çalışıldığını bildirdi.
 
 
Gümrük görevlileri, bazı yolcuların bagajlarından ya da posta gönderilerinden de hap çıktığını söylüyor.
 
 
Çin’in kuzeydoğusundan Güney Kore’ye insan eti içeren hapların sokulduğu iddiaları geçen sene televizyonda yayınlanan bir belgesel ile ortaya atılmıştı.
 
 
Ardından Çin Sağlık Bakanlığı bu iddiaların araştırıldığını bildirmişti.
 
China Daily gazetesine konuşan Bakanlık sözcüsü Deng Haihua, Çin’in bebek ya da cenin kalıntıları ve plasenta atıklarının sıkı bir şekilde kontrol altında tuttuğunu ve bu atıkların tıbbi atık olarak işlenmesinin kati surette yasak olduğunu belirtmişti.
08-05-2012 (BASINDAN)

 
TTK.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 16 Haziran 2012
Yoğurtta domuz jelatini iddiası

(http://www.sentezhaber.com/images/haberler/yogurtta_domuz_menseili_jelatin_iddiasi_h87259.jpg)

TÜKETİCİLER Birliği Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Dinç, Türkiye’de ’gıda terörünün’ devam ettiğini, yoğurt üretiminde domuz menşeili ithal jelatin katkı maddesi kullanıldığını iddia etti. Dinç, ”Yoğurtlara kıvam arttırmak ve su tutması için jelatin katılmaktadır. Jelatin, domuzun deri veya kemiklerinin kaynatılmasıyla elde ediliyor. Normalde 2 litre sütten, 1 kilo yoğurt elde edilirken, jelatin katıldığında, 1 litre sütten 1 kilo yoğurt elde edilebiliyor” dedi.

Mustafa Dinç, Tüketiciler Birliği olarak, sağlığa zararlı üretimlerin araştırılması ve kamuoyu ile paylaşılması konusunda yıllardan bu yana çalışmalarının devam ettiğini ve sonunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın çalışmalarına kulak verip, ürün içinde farklı katkı maddesi bulunan firmaları teşhir ettiğini kaydetti.

Firmaların teşhir edilmesinin yeterli olmayacağını savunan Mustafa Dinç, "Teşhirin yanında para cezası ve halk sağlığıyla oynayan kişilere hapis cezaları da getirilmeli" dedi.

EKMEKTEKİ MÜCADELEMİZ MEYVESİNİ VERDİ

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından ekmek ile ilgili tebliğ hazırlandığını ve bunun da temmuz ayı itibariyle uygulamaya konulacağını vurgulayan Dinç, şunları söyledi:

"Tüketiciler Birliği olarak özellikle, ekmekte 2002 yılından beri yaptığımız çalışmalar meyvesini verdi. Temmuz ayından itibaren ekmek tebliği yürürlüğe girecek. Ekmekte beyazlatıcı madde olarak kanserojen içerikli benzoil peroksit kullanılıyordu. Kabarık, kızarmış ve bayatlamaması için çeşitli katkı maddeleri konuluyordu. Bunların çoğu da halk sağlığına zararlı ürünlerdi. Biz de çalışmalarımızda hastalıkların yarısından fazlasının ekmekten kaynaklandığını gündeme taşımıştık. Bakanlığın yaptığı son çalışma ile tam buğday ekmeğinin üretilmesi zorunluluğu gündeme geldi. Artık beyaz ekmek üretilmeyecek."

Büyük gıda firmaların tamamında gıda mühendislerinin görev aldığını hatırlatan Mustafa Dinç, mühendislik fakültelerinde gıda mühendislerinin ürünlerin uzun ömürlü ve firmaya daha çok kar getirmesi için, katkı maddesi katılması teziyle yetiştiğini ifade etti. Dinç, bu nedenle eğitim sisteminin de değişmesi gerektiğini savundu. Dinç, bir çok katkı maddesinin Avrupa ülkelerinde yasaklandığını ama Türk mevzuatında uygun olduğunu kaydetti.

Yoğurt üretiminde domuz menşeili ithal jelatin katkı maddesi kullanıldığını iddia eden Mustafa Dinç, şu iddialarda bulundu:

”Yoğurtlara kıvam arttırmak ve su tutması için jelatin katılmaktadır. Jelatin, domuzun deri veya kemiklerinin kaynatılmasıyla elde ediliyor. Normalde 2 litre sütten, 1 kilo yoğurt elde edilirken, jelatin katıldığında, 1 litre sütten 1 kilo yoğurt elde edilebiliyor. Ayrıca yoğurt kaşıkla alındığında dağılmıyor. Katkı maddesiz köy yoğurtları ise kaşığa alındığında dağılır. Yoğurda katılan jelatini ithal ediyoruz. Çünkü sığır derisi ve kemiğinden 6 haftada içinde jelatin üretimi yapılıyor. Domuzdan 2 gün içinde jelatin elde ediliyor. Jelatini ise Türkiye’de üretilmiyor ve genellikle Amerika ile Avrupa’dan ithal ediyoruz. Orada domuz eti kullanıldığı içinde domuzdan jelatin elde ediyorlar."

"GIDA TERÖRÜ DEVAM EDİYOR "

Türkiye’de ’gıda terörünün’ devam ettiğini belirten Mustafa Dinç, et ve ürünlerine koruyucu madde olarak nitrat ve nitritler katıldığını iddia ederken, şöyle konuştu:

"Bunlar patlayıcı sektörü ve tarlaya gübre olarak kullanılmaktadır. Bunun da direkt mide kanseri yaptığı bilinmektedir. Ayrıca sebze ve meyvelerde tarımsal ilaçların atıkları kalmaktadır. Bunların bir kısmı meyve ve sebzenin bünyesine girmektedir. Bunların hasattan 15 gün önce kullanılması gerekir. Ama domates ve salatalık gibi ürünlerde ilaç kullanıldıktan 3-4 gün sonra hasat gerçekleştirilmektedir. Bu da ilaç daha ürünün bünyesinden uzaklaştırılmadan pazara ve tüketiciye sunulması demektir. Bu da ciddi kanser ve şeker hastalıklarına yol açmaktadır. Bunların tamamen yasaklanarak organik ilaçlara dönülmesi sağlanmalıdır."

Soğuk içecekler ve dondurma gibi serinletici gıdalarda da bir çok sağlığa zararlı katkı maddesi kullanıldığını kaydeden Mustafa Dinç, şunları söyledi:

"Özelikle dondurmada süt ve salep gibi ana maddeler kullanılmayıp yerine aspartan ve sakarin gibi tatlandırıcılar ve süt tozu ile aromalar kullanılmaktadır. Portakal suyu diye içtiğiniz bir içeceğin içerisinde hiç bir şekilde portakal suyu olmayıp şeker ve portakal aromasından oluşmaktadır. Meyve suyu diye satılan bir çok üründe de benzer şekilde sadece su şeker ve aromadan oluştuğu görülmektedir. Bu da insanlarda kısa zamanda şeker hastalığına yol açtığı bilinmektedir. Son zamanlarda şeker hastalığının ilkokul yaşlarına kadar düştüğünü görmemiz bunun bir sebebidir." (MİLLİYET)
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 20 Haziran 2012
Dönerin içinden neler çıktı neler!



(http://cdn.internethaber.com/news/580x385/13674.jpg)

Uzmanlar özellikle ucuz fiyatlı dönerin içine hayvanlara yem olarak verilmesi gereken katkı maddeleri konulduğunu ve elde kalan pişmiş dönerin ertesi gün tekrar satışa sunulduğunu söyledi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın açıkladığı, ürünlerinde at, eşek ve domuz eti bulunan markaların arasında tanınmış olanların da bulunması gözleri ağırlıkla et ürünleri satan büfelere çevirdi.
Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Genel Başkanı Aykut Yenice, vatandaşları özellikle döner konusunda uyardı. Vatandaşın “Ucuza yemek yiyeceğim" derken sağlığını riske attığını belirten Yenice, hayvan yemi olarak kullanılması gereken et ve kemik artıklarının dönerin içine katıldığını kaydetti.

'TAKOZ'A GELMEYİN
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yaptığı denetimlerde etlerin içinden tavuk gagası, inek memesi katkıların çıktığını ancak bunun buzdağının sadece görünen yüzü olduğunu söyleyen Yenice, dönerdeki diğer tehlikenin, “takoz" diye tabir ettikleri eski dönerlerin üzerine yeniden et konularak yapılması olduğunu söyledi.
Özellikle yaz aylarında takoz dönerlerin katkılı dönerler kadar ölüm saçtığının altını çizen Yenice, “Bazı işletmeler dünden kalan dönerlerini buzdolabına kaldırıp, ertesi gün üzerine yeniden et takarak satıyor.
Piştikten sonra buzdolabına giren et yeniden pişirildiğinde sayısız bakteri oluşur. Bunu defalarca kez yaptığınızda, o eti yiyen insan aslında bomba yiyor" diye konuştu.

DENETİMSİZLİK CESARET VERDİ
Lokantacılığın ihtisas gerektiren meslek olması gerektiği halde, denetim eksikliği yüzünden ehliyetsiz ellerce yapıldığını ifade eden Yenice, “Eskiden sadece sokak aralarında bulunan ucuz dönerciler, denetimsizlik yüzünden kentin işlek çarşılarına taşındı.
Etin kilosu 30, tavuğun kilosu 8 liraya satılırken, bu yerler et dönerini 2 liraya, tavuk dönerini 1 liraya satıyor. Sağlıklı dönerin bu fiyatlara satılması mümkün değil. Demek ki bu gıdaların içinde et yerine başka bir şeyler var. " dedi.(İNTERNETHABER)


TTK.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 31 Ocak 2013
TÜYLER ÜRPERTEN İDDİA!
     Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde düzenlenen toplantıda konuşan İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü'nden Dr. Yavuz Dizdar, "Tavuk diye önünüze konulan hayvanın karnından tümörler fışkırıyor" dedi.

http://www.youtube.com/watch?v=jNV0GQuXtOE

      Çorlu Kent Konseyi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Marmara Çevre Platformu 43. toplantısında konuşan İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü'nden Dr. Yavuz Dizdar ‘Beslenme ve Sağlık' konulu sunumunda; yoğurt, tavuk eti ve sosisin nasıl üretildiği ve bu ürünlerin zararları hakkında bilgiler verdi.

      Dizdar, "Tavuk diye önünüze konulan hayvanın karnından tümörler fışkırıyor. Kuluçka süresi kısaltılarak 17 güne indirdiler. Hayvanların bacak yapıları değişti, bu hayvanlar 45 gün sonra kendiliğinden ölüyor. Yapılan araştırmada doğal ürünle beslenen civcivlerin 45 gün sonra ayakta duramadığı görüldü.

     Tavukçular tıptan 50 sene önde gidiyor, bu endüstrinin görevi size üzerinde et tutturulmuş bir şey vermek. Hayvanın sağlıklı olması umurlarında değil, bu işin ilginç yanı bunun onayını da veterinerlerden alıyorlar.

     Dünyada bütün ülkelerde kanser artmıyor, bütün kanserler de artmıyor. Belli kanser türleri artıyor, bunu ABD de biliyor. Mevcut olan durumun farkındalar, çok umurlarında olduğunu sanmayın, hiç umurlarında değil, çünkü paralelinde ilaç endüstrisi büyüyor" dedi.

     Dizdar, "Ne yiyelim diyenlere şu an için güvenli olan bakliyat ve hububat diyebilirim" dedi.


TTK.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: türkkaan - 31 Ocak 2013
Türk insanı sağlığına dikkat etmeli. Ne yediğini bilmeli. Bu yiyecekleri doğuda beleşe versinler.  :twisted:
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: Savaşcı - 31 Ocak 2013
Türk insanı sağlığına dikkat etmeli. Ne yediğini bilmeli. Bu yiyecekleri doğuda beleşe versinler.  :twisted:

Sana göre bütün Doğu kürtmü? Senin mantığından göre; bütün Karadenizliler lazdır.  Doğuda diğer bölgelerimizde Türklerindir.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: türkkaan - 02 Şubat 2013
Türk insanı sağlığına dikkat etmeli. Ne yediğini bilmeli. Bu yiyecekleri doğuda beleşe versinler.  :twisted:

Sana göre bütün Doğu kürtmü? Senin mantığından göre; bütün Karadenizliler lazdır.  Doğuda diğer bölgelerimizde Türklerindir.

Bak arkadaşım sadece karadeniz ve doğu değil Tüm Turan coğrafyası Türklerindir. O cümlede doğu diyerek k.rtleri kast ettiğimi anlamıyorsan bir şey diyemem.
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: Savaşcı - 02 Şubat 2013
Türk insanı sağlığına dikkat etmeli. Ne yediğini bilmeli. Bu yiyecekleri doğuda beleşe versinler.  :twisted:

Sana göre bütün Doğu kürtmü? Senin mantığından göre; bütün Karadenizliler lazdır.  Doğuda diğer bölgelerimizde Türklerindir.

Bak arkadaşım sadece karadeniz ve doğu değil Tüm Turan coğrafyası Türklerindir. O cümlede doğu diyerek k.rtleri kast ettiğimi anlamıyorsan bir şey diyemem.
Sen doğu dersen doğuluları genellersin. Bizim için doğu, batı kavramı yoktur. Nasıl Azeri demek yanlış ise doğulu kavramını kullanmaktan çekinmeliyiz.  Doğu gibi diğer bölgelerimizde yalnızca bizlerimdir, yani Türklerindir.   
Başlık: Ynt: ANNEMİN KÖFTESİ YALANI ve GERÇEKLER!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 20 Şubat 2013

(https://www.hunturk.net/forum/rsm/4769-at-1361351691.jpg)
AT SENİ ÇAĞIRIYOR! :kahkaha01: :kahkaha01: :kahkaha01:

Tesco'nun ardından Burger King'de hamburgerlerinde at eti kullandığını itiraf etti.

Bence mahsuru yok da helal et manyakları düşünsün... :kahkaha01: :kahkaha01: :kahkaha01:

TTK.
Başlık: Acı gerçekler
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 20 Haziran 2013
İzlemenizi öneririm.

http://www.youtube.com/watch?v=kz0h6VA4I-o

(https://www.hunturk.net/forum/rsm/4769-243015523534247861861266269833n-1371718654.jpg)

TTK.