Gönderen Konu: ANA TÜRKÇE  (Okunma sayısı 21745 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Böri

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1084
Ynt: ANA TÜRKÇE
« Yanıtla #10 : 18 Ekim 2011 »
Alıntı
ses değişmeleri:

"R" (Ana Altayca ve Ana Türkçe) > "Z" (Türkçe)  [ r > rs > z]

"L" (Ana Altayça ve Ana Türkçe) > "Ş" (Türkçe)  [l > lç > ş]
kanununu belirtmiştim...

Ana Altayca ve Ana Türkçede yer alan bazı "R" sesleri, Türkçede "Z" sesine dönüşüyor.

Ana Altayca ve Ana Türkçede yer alan bazı "L" sesleri ise, Türkçede "Ş" sesine dönüşüyor.

Bilimadamları L ve R sesini muhafaza eden dillere LİR DİLLERİ / L-R DİLLERİ  adını veriyorlar.

LİR DİLİ: Ana Altayca, Ana Türkçe, Moğolca, Bulgar dili*, Ogur dili, Macarca, Sabir dili

* not: Türk asıllı gerçek Bulgarların dili!

Bilimadamları L ve R seslerini muhafaza etmeyen, Ş ve Z seslerine dönüştüren dillere ŞAZ DİLLERİ / Ş-Z DİLLERİ adını veriyorlar.

ŞAZ DİLLERİ: Türkiye Türkçesi dahil Genel Türk Dilleri

not: "Lir" ve "Şaz" sözcüklerinin bir anlamı yoktur. L-R ve Ş-Z'yi daha kolay söyleyebilmek için uydurulmuş sözcüklerdir.

Lir Türkçesi ile Şaz Türkçesi arasında büyük ayrım yapılması doğru değildir. Lir Türkçesi ile konuşanlar da Türktür! (Üstelik onların kullandığı dil, Ana Türkçeye daha yakındır!)

İlk bakışta, "R sesi Z sesine dönüşür mü? Ayrı ayrı sesler... Birbirlerine hiç benzemiyorlar!" denilebilir.

Alıntı
deniz < tengiz (Eski Türkçe) < tengir (Ana Türkçe)
bu denkliği de daha önce göstermiştim...

Şimdi deniz anlamına gelen Ana Türkçedeki  "Tengir" sözcüğünü biraz tıslayarak bitirirsek, bu sözcük "Tengirs" haline gelir... Zamanla bu sözcük "Tengiz" haline gelecektir ki Eski Türkçe / Göktürkçe "Tengiz" haline geldiğini biliyoruz. "Tengiz" sözcüğü de zamanla "Deniz" 'e dönüşmüştür.

R > Z ses değişimi görüldüğü gibi çok basit bir yolla meydana gelmiştir.

Bunu şu nedenle yazıyorum: Bazı kötü niyetliler: "Bulgarlar, Ogurlar, Sabirler; Türk değildi. Değişik bir dil kullanıyorlardı." demektedir.

BU YALANDIR!

Bulgarlar, Sabirler ve Ogurlar; Ana Türkçeye daha yakın olan Türk lehçeleri kullanıyorlardı.

(Sözcükleri değiştirmiş taraf onlar değil, bizleriz!  :) )

-Elbette zamanla Bulgarlar, Sabirler, Ogurlar; Fin-Macar-Slav-Germen kavimleriyle karışıp, onlardan da sözcükler almışlardır.-

Macarlar, Fin asıllı bir kavimdir. Avrupa Hunları, Bulgarlar, Ogurlar, Hazarlar ile temasa geçmişlerdir. Bu Türk dillerinden çeşitli sözcükler almışlardır...

Şimdi Macarca Wikipedia'nın şu sayfasına bir göz atalım:

http://hu.wikipedia.org/wiki/Tenger

Görüldüğü gibi Macarca "Tenger" sözcüğü deniz anlamındadır.

Ana Türkçede ise Tengir" sözcüğü deniz anlamına geliyordu.

Tengir (Ana Türkçe) > Tenger (Macarca)

aynı sözcük olduğu açıktır! Macarlar bu sözcüğü Avrupa Hunlarından mı almışlardı? Yoksa Ural-Altay akrabalığı ile bu ortak sözcük daha da gerilere mi gidiyordu?

not: Attila'nın oğullarından birinin adı "Dengizik" tir. Bu ad "Denizcik, Küçük Deniz" olarak yorumlanır... Kendisinden 700 yıl sonra gelen Cengiz Han ile aynı adı mı taşıyordu? Cengiz = "Enginlik, Okyanus, Sonsuzluk, Deniz" anlamlarına geliyor. Ayrıca Kül Tigin için artık Köl Tigin'in daha doğru bir okuma olduğu iddia edilmektedir (başta Osman Fikri Sertkaya tarafından) Köl = "göl" anlamındadır. Göl ve Deniz gibi isimler konulabiliyordu demek ki! Efsanevi Oğuz Kağan'ın bir oğlunun adı da "Tengiz" = Deniz idi!

Eğer Dengizik "Denizcik" anlamındaysa, Avrupa Hunları da (bizim gibi) ŞAZ TÜRKÇESİ kullanıyordu! Tengir yerine "Tengiz" diyorlardı ki, Doğu Romalı tarihçiler bu ismi küçültme ekiyle Dengizik olarak kullanmışlardı.

Burada şöyle bir soru da sorulabilir: Avrupa Hunları "Tengiz" sözcüğünü kullanıyorsa, Macarlar Tenger sözcüğünü kimden almışlardı? Tenger < Tengir olduğuna göre denize "Tengir" diyen başka bir Türk boyundan almış olabilirler... Büyük ihtimal ile Ogur Türklerinden. (Çünkü Macarlar kendilerine "On Ogur" diyorlar!)

Macar = Hungar < On Ogur = "On Kabile"

Macaristan = Hungary
 
(ayrıca Hungar sözcüğü "Hun" sözcüğünden de etkilenmiştir. / On Ogur yerine "Hun-Ogur" 'dan da gelebilir. Bu iddialar tartışılmaya devam ediliyor...)

Ogur = Oğuz aynı sözcüktür...

Ogur > Ogurs (tıslayarak!) > Oğuz

Avrupa'daki Ogur Türklerini, Asya'da yaşayan Oğuz Türklerinden ayırmak bilimdışıdır! (Sadece basit bir ses değişimi olmuştur!)

_________________________________

Sabir Türkleri, "Sibirya" 'ya kendi adlarını vermişlerdir.

_________________________________

Sumer Dili, LİR TÜRKÇESİNE daha yakındır.

_________________________________

Moğol Düşmanlığını bırakmak gerekmektedir!

Moğollar, Türklere en yakın kavimdir. Moğolcada yüzlerce Türkçe sözcük vardır. (TDK yayınlarından çıkan 2 ciltlik "Türkçe-Moğolca Sözlük" 'e bakılabilir.) Moğollar, tarih boyunca Hunların ve Göktürklerin idaresinde yaşamışlardır. Bu sözcüklerin bir kısmı Türk egemenliği altında Moğolcaya geçmiştir. Ancak Moğollar zaten Altay kavmidir. Bu sözcüklerin diğer kısmı da Moğolcaya, Ana Altayca'dan geçmiştir.

Moğollara "şeriatçı bakış açısıyla" bakılmamalıdır. Evet, Moğollar Türklerle savaşmış ve çok sayıda insanı öldürmüştür ama o dönemde Türkler birbirleriyle de savaşıyorlardı! (Moğolların yaşam biçimi, Hunlar ve Göktürklerle aynı idi!) Moğollar Kore'den Macaristan'a ve Polonya'ya kadar egemenlik kurmuş büyük bir kavimdir.

Ayrıca Reha Oğuz Türkkan'ın Moğollarla Türklerin akrabalığı üzerine bir eseri vardır: "Cengiz Han'ın Kimlik Şifresi"
Türkiye'ye ihanet edenler cezalandırılmalıdır!

Çevrimdışı Böri

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1084
Ynt: ANA TÜRKÇE
« Yanıtla #11 : 31 Ekim 2011 »
Bu yazının başında gösterdiğim link ile Ana Türkçe sözcüklere ulaşılabilir... Bu site aslında bir çeşit Etimoloji Sözlüğüdür. (Bu amaçla da kullanılabilir.)

Ruslar tarafından hazırlansa da incelenmesi gereken bir sitedir.
___________________________________

Türk Dil Kurumu bugüne kadar "Türkçenin Etimoloji Sözlüğü" 'nü hazırlayamamıştır! Bu TDK'nın en büyük kusurudur!
___________________________________

Bilindiği gibi Sevan Nişanyan'ın "Sözlerin Soyağacı-Çağdaş Türkçenin Etimolojik Sözlüğü" adlı bir kitabı ve internet sitesi vardır.

Öncelikle bu site bilimsel midir? Sitede yazılanların % 90'ına yakınının doğru olduğunu kabuletmekle beraber, Sevan Nişanyan'ın iyi niyetle hareket ettiğini düşünmüyorum.

Sevan Nişanyan'ın tamamen Atatürk aleyhtarı "Yanlış Cumhuriyet" adlı bir kitabı vardır. Kendi eşlerine nasıl davrandığı da ortadadır! Türk Dili, bu adama mı kalmıştır?

Ayrıca Türk Dilini çok sevdiği için mi "Sözlerin Soyağacı-Çağdaş Türkçenin Etimolojik Sözlüğü" adlı kitabını yazmıştır?

Gerçekleri yazalım: Türk Dilini "ilkel bir dil" olarak görmektedir! Ona göre fakir bir dil olan Türkçe, diğer dillerden çok sayıda alıntı yaparak ayakta kalabilmiştir.
____________________________________

Bir kere Türkçe zengin bir dildir. Mantık yapısı mükemmeldir. İlkel kabile dili değil, Göktürk Kağanlığı'ndan günümüze kadar gelmiş bir dildir! Diller elbette diğer dillerden ve kültürlerden etkilenir. İngilizce; Latinceden, Fransızcadan, Kelt dillerinden, Yunancadan sözcük alınca "normal" oluyor da, Türkçe diğer dillerden sözcük aldığı için neden ilkel bir dil oluyor?
_____________________________________

Yukarıda: "Türk Dil Kurumu bugüne kadar "Türkçenin Etimoloji Sözlüğü" 'nü hazırlayamamıştır! Bu TDK'nın en büyük kusurudur!"

diye yazmıştım...

Bunun nedeni Atatürk'ün ölümünden sonra TDK'nın bozulmasıdır... TDK'ya da masonlar, Ermeniler, Yahudiler dolmuştur!

İsimler de veriyorum: İbrahim Necmi Dilmen, Yahudi midir? Mason mudur?

A.Dilaçar, Agop Martayan değil midir? Ermeni değil midir? Masonik "Manevi Cihazlanma Cemiyeti" üyesi değil midir?

Sahte bir "Atatürkçülük maskesi" takmışlardır!
____________________________________

Türkiye Türkçesi ile diğer Türk lehçeleri arasında neden bu kadar farklılıklar bulunuyor derken, Türkiye Türkçesini kimler katletti? , bu da araştırılmalıdır!

"Türkçenin Etimoloji Sözlüğü" 'nü niçin Sevan Nişanyan hazırlıyor da, TDK hazırlayamıyor?

TDK, bunun açıklamasın yapsın! Bugüne kadar akılları neredeydi?

Belirli odaklardan maaşa bağlanan "görevli şahıslar", Türk dilini katletmişerdir! Olay budur! Masalları geçelim...
Türkiye'ye ihanet edenler cezalandırılmalıdır!

Çevrimiçi Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2234
Ynt: ANA TÜRKÇE
« Yanıtla #12 : 31 Ekim 2011 »
Bu yazının başında gösterdiğim link ile Ana Türkçe sözcüklere ulaşılabilir... Bu site aslında bir çeşit Etimoloji Sözlüğüdür. (Bu amaçla da kullanılabilir.)
Ruslar tarafından hazırlansa da incelenmesi gereken bir sitedir.

http://starling.rinet.ru/maps/maps.php?lan=en
Turkic etymology
İlişimini inceledim.
Faydalı ve kapsamlı bilgiler içeriyor.
Bütün kandaşlarımızın faydalanlarını öneririm.
Bizi haberdar ettiği için de sayın Böri anda sağolsun, varolsun!

Türk Dil Kurumu bugüne kadar "Türkçenin Etimoloji Sözlüğü" 'nü hazırlayamamıştır! Bu TDK'nın en büyük kusurudur!
Ben Türk Dil Kurumu’nun bu davranışında kusur değil kasıt aramaktayım. Çünkü Başbuğ Atatürk’ün uçmağa varmasıyla birlikte Türk Milli Kimliği, Türk Dili ve Türk Tarihi üzerinde sinsi ve sistematik bir manipülasyon ve dezenformasyon çalışması başlatıldı ve maalesef başarıyla da yürütüldü.
Bu aynı zamanda Türklüğün düşmanlarının Başbuğ Atatürk’ten intikam almaları demekti.
11 Kasım 1938 tarihinden bu güne dek herkes bir yanından didikleyerek işi; Türklüğün en büyük bayramı olan Cumhuriyet Bayramını kutlamamaya kadar vardırdılar.
Varın gerisini siz hesap edin!
Bilindiği gibi Sevan Nişanyan'ın "Sözlerin Soyağacı-Çağdaş Türkçenin Etimolojik Sözlüğü" adlı bir kitabı ve internet sitesi vardır.

Öncelikle bu site bilimsel midir? Sitede yazılanların % 90'ına yakınının doğru olduğunu kabuletmekle beraber, Sevan Nişanyan'ın iyi niyetle hareket ettiğini düşünmüyorum.

Sevan Nişanyan'ın tamamen Atatürk aleyhtarı "Yanlış Cumhuriyet" adlı bir kitabı vardır. Kendi eşlerine nasıl davrandığı da ortadadır! Türk Dili, bu adama mı kalmıştır?

Gerçekleri yazalım: Türk Dilini "ilkel bir dil" olarak görmektedir! Ona göre fakir bir dil olan Türkçe, diğer dillerden çok sayıda alıntı yaparak ayakta kalabilmiştir.
Adı üstünde Sevan Nişanyan!
Eğer Türk dili bir ermeni döküntünün eline kalıyor ve kendilerini Türk Dil Bilgini ve Türkçü olarak ileri süren kişiler bundan rahatsızlık duymuyor ve gereğini yapmıyorlarsa vah o Türkçenin haline.
Türkçenin haline vah ki, hem de ne vah!

Bir kere Türkçe zengin bir dildir. Mantık yapısı mükemmeldir. İlkel kabile dili değil, Göktürk Kağanlığı'ndan günümüze kadar gelmiş bir dildir!
Türkçe sadece zengin değil dünyanın en zengin dilleri sıralamasında ilk başlarda yer alan ve ileriki asırlarda tartışmasız birincilik tahtına oturacak olan bir dildir.
Çünkü Türkçe dişi bir dil olması nedeniyle kelime sayısı her geçen gün, özel bir çalışma yapılmaksızın bile, kendiliğinden artmaktadır. Bu özelliğiyle Türkçe, Arapçada doğurarak çoğalan inci demek olan “dürr-i yetta” dır.
Diğer dillerde olduğu gibi Türkçede de her gün onlarca kelime ölür lakin bu ölen kelimelerin anlam ve ifade bakımından daha güçlüsü olan yüzlerce yeni kelimeyi de doğurur.
İşte bu özelliğiyle Türkçe başka hiç bir dille kıyaslanmayacak değerdedir.

Türklüğün düşmanlarının Türk Diline saldırması tesadüfî değildir. Türk Dilinin tahrip ve tahrif edilmesi Türklüğü etkisizleştirmenin en kestirme ve emin yolu olarak tespit edilmiş olan bir projedir.
Uluğ Bilge Atsız Ata, Otağımızın:

ALLAH, TANRI'YI KOVDU!

İlişiminde de yer alan "TÜRK DİLİ MESELESİ" adlı makalesinde:

Dil bir milletin en değerli malıdır.
Ordusunu kaybeden bir millet tehlikededir. İstiklâlini kaybeden millet korkunç bir felâkete düşmüştür. Dilini kaybeden milletse yok olmuş demektir.
İstiklâlini kaybeden milletlerin dillerini kıskançlıkla saklamak sayesinde bir zaman sonra yine dirilebildiğini tarih bize söylüyor. Halbuki dilini kaybeden bir milletin yine dirildiğine dair bir misal göstermiyor.”

İfadeleriyle dilin bir millet için ne denli hayatiyet taşıdığını çok çarpıcı bir dil ve üslupla ortaya koymuştur.

Bu gerçeği büyük bir şuur aydınlığı ve bilinç açıklığıyla görüp;
TÜRK DEMEK; TÜRKÇE DEMEKTİR!
Sözleriyle Türk Milletine bir vasiyet gibi öğüt veren Başbuğ ATATÜRK işte bundan ötürü büyüktür, Atatürk’tür, Ataları gibi TÜRK’ tür!

TTK.
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı TÜRK-KAN

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2182
  • UÇMAĞA VARDI, TANRI DAĞLARINDA!
Ynt: ANA TÜRKÇE
« Yanıtla #13 : 31 Ekim 2011 »
 Osman Fikri Sertkaya Hoca'nın Başbuğ Atatürk'ün Türk Dili üzerine çalışmalarını anlatan ayrıntılı bir makaleyi dikkatinize sunuyorum.

 Atatürk ve Türk Dili
 http://www.dilimiz.com/dil/ataturkdil.htm

23 EKİM 2023'DE, ELİM BİR TRAFİK KAZASI SONUCU, UÇMAĞA VARDI.
ŞİMDİ; TANRI DAĞINDA, ATALAR YURDUNDA, ATSIZ ATA MAKAMINDA, BAŞBUĞLAR OTAĞINDA, ERİNÇ İÇERİSİNDE!

Çevrimdışı Böri

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1084
Ynt: ANA TÜRKÇE
« Yanıtla #14 : 11 Kasım 2011 »
Rusların bu sitede "yeniden kurdukları dil" (= Ana Türkçe), Asya Hunlarının dilidir.

Bilimadamları bu dile "Ana Türkçe", Göktürklerin diline ise "Eski Türkçe" adını veriyorlar.
______________________________________

Ana Türkçe, Eski Türkçeye benziyordu... Sadece küçük ses değişmeleri meydana gelmişti.

tengir (Ana Türkçe) > tengir (tıslayarak çıkan bir "r" sesi!) > tengirs > tengiz (Eski Türkçe/Göktürkçe) > dengiz > deniz

Çin Kaynakları, Asya Hunlarının başlangıcını M.Ö.1600'lere kadar geri götürüyor... (Hun Tarihi M.Ö.209'da başlamamıştır! Bu tarihte Mete/Modu, Hunların başına geçerek büyük bir imparatorluk kurmuştur.)

Sumerce-Türkçe bağlantısı da bilindiğinden, Türk dili M.Ö.4000'lerde Mezopotamya'ya gelmiş olmalıdır... Mezopotamya'ya gelen bu Proto-Türkler, Orta Asya'dan geldiğine göre Orta Asya'da da yaklaşık M.Ö.5000'lerde Proto-Türk dili konuşuluyor olmalıydı...

Gerçek Proto-Türkler (Ön Türkler) bunlardır! (Mirşan ve Tarcan'ın safsataları değil!)

____________________________________

Mete Hun İmparatorluğu'nu kurarken (M.Ö.209), diğer Türk asıllı boylarla da mücadele ediyordu... (Bunların hepsi Göktürk Devleti'nden önce yaşadıkları için "Türk" olarak adlandırılmıyorlar... Ancak hepsinin "Türk asıllı" olduklarını biliyoruz!)

Bu boyların tamamı "Ana Türkçe" konuşuyor olmalıdır:

1) Asya Hunları / Xiongnu

2) Dingling /Ting-ling / Dinğlinğ

3) Yenisey Kırgızları

4) Wusun

5) Kangju Devleti (Kanglıların ataları?)

Bütün bu boylar ortak atadan türemişti.


Daha sonraki tarihlerde:

Avrupa Hunları, Akhunlar, Ogurlar (Bulgarların ataları), Sabirler, Uygurlar ve Hazarlar da bu dili konuşuyorlardı.

Asya Avarları (Juan-Juan) ve Avrupa Avarları da Türk asıllı idiyseler, bu dili konuşuyorlardı. (Ancak Türk-Moğol karışımı olabilirler!)

Yazılı kaynak yok diye kestirip atamayız! (Böyle diyenler Türk tarihini tahrif eden Yahudi-Ermeni-Rum lobisidir! Göktürkler uzaydan mı gelmişti? Dilleri elbette bir temele dayanıyordu!)

____________________________________

Ayrıca Orhun Anıtlarını dikkatli okursak, Göktürkler de diğer Türk boylarıyla mücadele ediyordu.

Bilge Kağan, yazıtlarda atalarından bahsetmiştir:  I.Göktürk Devleti'nin kurucusu Bumın Kağan'ın ölümünde Kırgızlar da yas tutmuştu. (Söylemek istediğim, Göktürkler haricinde de Türk boyları vardı ve onların dili de Türkçeydi!)

II. Göktürk Devleti'ni kuran İlteriş (Kutlug) Kağan; Dokuz Oğuz ve Kırgızlarla savaşmıştı. Kapgan Kağan; Kırgız, Türgiş, Bayırku ve Karluklarla savaşmıştı...

Bilge Kağan da Kırgız, Bayırku, Karluk, Az, İzgil, Ediz, Oğuz, Türgiş ve Basmıl boylarıyla savaşmıştı...

Göktürkler haricinde "Türkçe konuşan" bu boylar nereden geliyordu? Hunların torunları oldukları açıktır!

"Türk Düşmanı" tarihçiler ise, Türk tarihini ve dilini Göktürkler ile başlatır. Göktürkler, yabancı(!?) olan bu boyları egemenliğine almış ve onları "Türkleştirmiştir".  BU YALANDIR!

not: Göktürkler elbette Moğol asıllı (Kıtay, Tatabı, Tatar), Çinli (Tabgaç), İrani (Sogd), Arap, Tibet asıllı (Tangut) kavimleri de egemenliğine almış ve bir kısmını "Türkleştirmiştir".
Türkiye'ye ihanet edenler cezalandırılmalıdır!

Çevrimdışı Böri

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1084
Ynt: ANA TÜRKÇE
« Yanıtla #15 : 12 Kasım 2011 »
Türkçe bir Ural-Altay dilidir. İngilizce ise bir Hint-Avrupa dilidir. İki dil ailesi akraba değildir. (Ancak bu bugün için geçerlidir. 10-12 bin yıl önce her iki dil ailesi birbirlerinden ödünç sözcükler almış olabilir.)

Hint-Avrupa dil ailesi kendi içinde Centum (okunuşu: kentum) ve Satem gruplarına ayrılır. Bir grubun "k" olarak seslendirdiği sesi, diğer grup "s" olarak seslendirir. Yani "k" > "s" ses değişmesi vardır.

Bu Hint-Avrupa dil ailesine özgü bir ses değişmesidir. Peki başka dil ailelerinde veya iki ayrı dil ailesi arasında böyle bir ses değişmesi kuralı olamaz mı?

Güneş (Türkçe) ve Sun (İngilizce) = "güneş" sözcükleri birbirine hiç benzememektedir.

güneş < kün (Eski Türkçe / Göktürkçe)

"güneş" sözcüğünün Eski Türkçe "kün" sözcüğünden geldiğini biliyoruz... (Güneş sözcüğündeki "-eş" bir ek olmalıdır!)

Kün ve Sun sözcükleri gene birbirine benzememektedir.

"k" > "s" ses değişmesi kuralını buraya uygularsak:

kün > sün

olur... İngilizcede "ü" sesi de olmadığından:

sün > sun olur!


kün = sun denkliği sağlanmıştır!  :-)

______________________________________

Bu "uydurma" bir konu değildir! Atatürk Döneminde 1935 yılında tartışılmıştır!
Türkiye'ye ihanet edenler cezalandırılmalıdır!

Çevrimdışı Böri

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1084
Ynt: ANA TÜRKÇE
« Yanıtla #16 : 12 Kasım 2011 »
SES DEĞİŞİKLİKLERİ: Ana Türkçe, Sumerce-Türkçe benzerlikleri vb. konular araştırılırken ses değişiklikleri gözönüne alınmalıdır.

Bilindiği gibi diller arasında sesli harfler birbirlerine dönüşebilir:

i > e > a > o > u

bu sesler birbirlerine dönüşebilir. Türkçeye özgü ı, ö, ü seslerini de bunlara ekleyebiliriz. Sesli harfler yüzyıllar boyunca birbirine dönüşmüştür.

Sessiz harfler de çeşitli kurallara bağlı olarak birbirine dönüşmüştür.

c > ç  (olabileceği gibi, ç > c olarak da dönüşebilir. Hepsini tek tek yazmıyorum.)
t > d
b > p > f > v
s > z
k > g > ğ
k > h
ğ > y
j > c

birbirlerine yakın ses oldukları bir bakışta anlaşılır...

l > lç > ş
r > rs > z

Bu iki ses değişikliği Ana Türkçe > Eski Türkçe arasında olmuştur. İlk bakışta "r" sesi, "z" sesine hiç benzemiyor gibi gözükmektedir. Ancak tengir > tengirs > tengiz > dengiz > deniz örneğinde göründüğü gibi (veya Ogur > Oguz > Oğuz örneğinde olduğu gibi) iki değişik ses bile zamanla birbirine dönüşmektedir!

diğer ses değişiklikleri:

l > n
l > r
r > n
k > s
h > s
b > m
m > p
s > r (bu Latince sözcüklerde sık kullanılan bir ses değişmesidir: Ausus > Aurora)
u > v > w
j > c > ç > ş > s
t > k
ç > s > h > k
d > y
n > y
d > n
d > s
t > z
t > th > f
z > th > dh
dh > d > t > th
s > ç > t
n > m
k > p
k > ç
y > c
z > s > t > k
ğ > z
ş > ç > c > g > k
g > k > v > b
u > v > b
g > w
g > c
mn > nn
n > ng > nk
l > t
l > d
pt > tt


gibi ... Bu kurallar arttırılabilir. Ayrıca heceler yer değiştirerek de bazı sözcükler dönüşmüştür.

Bütün bu ses değişiklikleri kuralları ile sözcükler tanınmaz bir hal alabilir! Ayrıca 10-12 bin yıl önceki sözcükleri düşünürsek, bu gün birbirine hiç benzemiyor gözüken pek çok sözcük geçmişte akraba olabilir!

Bu konu "uydurma" değildir!

Örneğin "siyah" anlamına gelen Türkçe "Kara" ve Slav dillerindeki "Çerno" sözcüğünü karşılaştıralım:

Birbirlerine hiç benzemiyorlar!

Ancak yukarıdaki :

Alıntı
k > ç

ses kuralını uygularsak:

çerno > kerno

olur...

a > e  (veya  e > a) seslileri de sürekli birbirine dönüşmektedir...

kerno > karno

olur ki Türkçe "kara" sözcüğüne yaklaştı bile!   :-)  (sondaki -no kısmı sonradan kazanılmış bir ek olabilir...)

Burada "kara" ve "karno" sözcüklerindeki KR sesine yoğunlaşmalıyız!

Hint tanrısı Krişna'nın adı "kara / siyah" anlamındadır.

KR kökünü burada da görüyoruz!   :-)

veya Krişna'yı Slav dillerindeki Çerno sözcüğüyle de karşılaştırabiliriz.

k > ç

kuralıyla   Çrişna haline gelir ki Çerno sözcüğüne benzedi bile!

sesli harfleri de değiştirirsek: Çrişna > Çrişno

bütün bu ses değişmesi kurallarından başka ayrıca "ses düşmesi" de vardır! Çrişno gibi bir sözcük "ş" sesinin düşmesiyle rahatlıkla Çerno sözcüğüne dönüşür!

_____________________________________

İşte dilbilimciler bu gibi ses değişiklikleri kurallarıyla, görünüşte birbirine hiç benzemeyen sözcüklerin aslında akraba olabileceklerini ortaya koyuyorlar...

Bu konu kesinlikle "uydurma" değildir!
Türkiye'ye ihanet edenler cezalandırılmalıdır!

Çevrimdışı Böri

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1084
Ynt: ANA TÜRKÇE
« Yanıtla #17 : 14 Kasım 2011 »
Bu konuyla ilgili yüzlerce örnek verilebilir...

örneğin,


bal (Türkçe) = bal (Moğolca)

Moğollar bu sözcüğü Türklerden almış olabileceği gibi (Hunlar döneminde?), Moğolcanın kendisi de bir Altay dili olduğu için Ana Altayca'dan hem Türkçeye, hem de Moğolcaya geçmiş olabilir...

Bu sözcük Altay sözcüğü gibi duruyor ve Avrupa dillerindeki bal anlamına gelen sözcüklere görünüşte hiç benzemiyor!

Ancak,

 b > m

ses değişikliği kuralını biliyoruz... (Ayrıca a > e  veya  e > a seslileri de birbirine dönüşebiliyordu...)

bal > mal > mel

biçimine rahatlıkla dönüşebilir... (Veya tersi de geçerli mel > bal  biçimine rahatlıkla dönüşebilir!)


Latince "mel", bal anlamındadır!   :-)

-Latinceden türeyen dillerde de "bal" = miele (İtalyanca), miel (İspanyolca), mel (Portekizce), miel (Fransızca) vb.-


mel (Latince) < melit (Hint-Avrupa Ana Dili)


Bu "uydurma" veya "zorlama" değildir!
Türkiye'ye ihanet edenler cezalandırılmalıdır!

Çevrimdışı Böri

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1084
Ynt: ANA TÜRKÇE
« Yanıtla #18 : 16 Kasım 2011 »
Yalnız bu konunun "olumsuz" bir yanı da vardır...

En eski Türkçedeki (Ana Türkçe / Proto-Türkçe) bazı sözcükler, elbette Hint-Avrupa Ana Dilindeki sözcüklere benzeyebilir.

Bu konu çarpıtılarak, "Türkler Asyalı değil, Avrupalıdır!" gibi bir anlama çekmek isteyenler de olmuştur. (1930'larda -Emperyalist Batılılara yaranmak için- Türklerin, Hint-Avrupalılarla akraba olduğunu iddia edenler de çıkmıştır. Atatürk, bu kişilere asla yüz vermemiştir!)
______________________________________

Ulaşılan sonuçlar Avrupalılarla akraba olduğumuzu göstermiyor! Sadece 10-12 bin yıl önce Hazar Denizi'nin kuzeyinde Ana Altay kavmi ile Hint-Avrupalıların ataları karşılaşmış ve birbirlerinden bazı sözcükleri ödünç almış olabilir...

Örneğin "bal" anlamına gelen  melit* gibi ortak bir sözcüğü, 10-12 bin yıl önce Hazar Denizi'nin kuzeyinde yaşayan Ana Altay kavmi ve Proto-Hint-Avrupa kavmi kullanıyordu olabilir...

Daha sonra aradan binlerce yıl geçmiş, bu Ana Altay kavmi günümüzün Moğolistan ülkesine göç etmiştir... Zamanla dillerindeki bu melit* sözcüğü:

melit > mel > mal > bal

aşamalarından geçmiştir. Günümüzde de Türkler ve Moğollar aynı sözcüğe "bal" diyorlar...


Öte yandan Proto-Hint-Avrupa kavmi de aradan bin yıllar geçince, Hazar Denizi'nin kuzeyinden Avrupa'ya ve Balkanlar'a göçetmiş... Balkanlara göçeden bir kısmı da zamanla İtalya Yarımadasına göçederek "İtalik Kavimler" haline gelmiştir... İşte bu İtalik Kavimlerden biri de Latinlerdir. Latinler Roma kentini kurmuş ve dilleri Latince zamanla bütün Akdeniz'e yayılmıştır...

Dillerindeki melit* sözcüğü ise zamanla:

melit > mel

olmuştur.

Roma İmparatorluğu yıkılınca Latince konuşulmaz olmuş ve Latince mel sözcüğü, miele (İtalyanca), miel (İspanyolca), mel (Portekizce), miel (Fransızca)'e dönüşmüştür!

Bu sadece bunu gösterir! (Türklerin, İtalyanlarla ve Fransızlarla akraba olduğunu göstermez!)
Türkiye'ye ihanet edenler cezalandırılmalıdır!

Çevrimdışı Böri

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1084
Ynt: ANA TÜRKÇE
« Yanıtla #19 : 17 Şubat 2012 »
Türkçede J sesi yoktur!

Türkçede sözcük başında C, F, Ğ, L, M, N, R, V, Z sesleri bulunmaz!

(Bu seslerle başlayan bütün sözcükler yabancı kökenlidir.)

____________________________________

Göktürk döneminde sözcük başında C, D, F, G, Ğ, H, L, M, N, P, R, Ş, V, Z sesleri bulunmuyordu!

______________________________________

Fakat bu kurallar Ana Türkçe ve Ana Altayca için geçerli değildir!
Türkiye'ye ihanet edenler cezalandırılmalıdır!