Gönderen Konu: Nasıl olmamız gerekir? 2 / Ölçülü olmak  (Okunma sayısı 6024 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tula

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 30
  • Türk Irkı Sağolsun
Ölçülü olmak.
Öfkede, sevinçte,hırsta, akla gelinebilecek her duyguda.Hatta matemde bile.Yemek yemede ,içki içmede,spor yapmada ,trafikte;kısaca hayatın içinde.

Ölçülü olmayı başarabilmek hayatın anahtarıdır.Yaşantımızda maddi olanaksızlıklar  nedeniyle okuyamamış ama sadece ölçülü yaşam tarzıyla çevresindekilerce sevgi ve saygı görmüş kişileri görmüyor muyuz?
Sadece duygularımız değil günlük yaşantımız da ölçülü davranmayı gerektirmiyor mu?Gereğinden fazla harcamak ve sınır tanımadan tüketmek insanlarda en sık karşılaştığımız ölçüsüzlük  örneğidir.Peki tersi olursa ne demeli?
Örneğin bana göre zengin bir kişinin fakir bir kişi gibi yaşaması da ölçüsüzlük olarak gelir. Çünkü kimseye bir faydası yoktur.Böyle kişilere” helal olsun bak ne mütevazi işine bile otobüsle gidiyor  hatta yemeğini de kendi yapıyor” demek yerine bir şöför ve bir aşçı  tutması en azından iki insana belki de iki aileye iş olanağı sağlaması iyi bir şey değil mi?.Ölçü o kişi için bunu gerektirir.Bana göre gelirimize göre tüketmeliyiz. Gelirimiz yetiyorsa gereğinde araba değiştireceğiz evi de yenileyeceğiz.Zira bunun böyle yapılması ve dolayısıyla  bir çok kişiye iş olanağın sağlanması esas ölçülü bir davranış  değil mi?


Yine ben yaşadığım ülkemin baş sorununun eğitim sağlık veya ekonomi den ziyade adalet sistemindeki ölçüsüzlük olduğuna inanıyorum.Hukukçu ırkdaşlarım daha iyi bilirler ama ben  kasten adam öldürmüş veya birinin ırzına geçmiş  bir  suçlunun yasada belirtilen cezasının belli oranını yatıp çıkmasına ve daha da kötüsü kader mahkumu sayılıp  af edilmesine katlanamıyorum.Adeta İnsan hakları kavramınının ölçüsüzce kullanıldığına inanıyorum.


Yine sırf seçim kazanıyor diye defalarca ve senelerce bir ilin milletvekilliğinin yapılmasını;belediye başkanlığının ve hatta bir sivil toplum örgütü başkanlığının yıllarca sürdürülmesine anlam veremiyorum.Çünkü bir süre sonra uzun zaman bu makamlarda kalanlar  kendilerini derebeyi gibi görmekteler.İnsan psikolojisinin doğası bu.Ben ülkemizdeki ikinci büyük  sorun olarak  arkadan gelenlerin önünü kapayan ve hakkaniyeti olmayan ölçüsüz seçim sistemini görüyorum.


Ölçüsüzlüğün en iyi örneklerinden  biri de medya.Adeta bir baş yapıt.Bu sektörün yetkilileri Türk halkının istekleri doğrultusunda hareket ettiklerini iddia etseler de ,o  bahsedilen Türk halkından  biri olarak,ve bundan 30 sene önce bile 70’li yıllarda çocukluğu geçmiş bizler o dönemlerde televizyonda Dostoyevski’nin Kramazov Kardeşler ‘ini; Victor Hugo’nun Monte Cristo kontu’nu  ve hatta Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşk-Memnu’sunu izlerdik.Gerek radyoda gerekse de televizyonda tiyatro programlarını takip ederdik. Bu eserleri izleyen bizlerin bu ürünlere layık olduğuna inanmıyorum.Seviyesizliğin nedeni olarak da “Türk halkı böyle istiyor” denmesini çok basit bir açıklama olarak görüyorum.


Özet olarak kendi benliğimizde; aile içi ve toplum içi yaşantımızda ;MÜKEMMELE ulaşmada en önemli noktanın ölçülü davranmak olduğuna  bunun milletimize de feraha ; mutluluğa götüreceğine inanıyorum.
Ölçüsüzce vergilendirilmiş dünyanın en pahalı yakıtını; enerjisini ve  iletişimini kullanan bizlerin; ölçülü davranabilme yolunda Tanrı yardımcı olsun.
Evlatlarıma vereceğim en yalın ve tek öğüt “yaşamınızda ölçülü olmaya çalışın; yaşayacağınız aşkınızda bile” olacaktır.



Türk Irkı Sağolsun

Çevrimdışı Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2238
Ynt: Nasıl olmamız gerekir? 2 / Ölçülü olmak
« Yanıtla #1 : 26 Aralık 2007 »
İtidal

Sözlük anlamları:
[1] Aşırı olmama durumu
[2] Soğukkanlı olma durumu (mecaz)
[3] Yumuşaklık
[4] Uygunluk
[5] Gündüz ve gecenin birbirine denk, eşit olması.

Fiil Olarak Anlamları:
[1] Bir şeyde veya halde ifrat veya tefrite düşmemek.
[2] Vasat derece olmak.
[3] Miktar ve keyfiyet(nicelik-kalite) hususunda iki hâlet(durum) arasında mutavassıt(eşit-aynı mesafede) olmak.

Eş Anlamlıları:
[1] Ilımlılık
[2] Ölçülülük
[3] Soğukkanlılık
[4] Serinkanlılık
[5] Denge
[6] Muvazene
[7] Orta yol
[8] Hakkaniyet
[9] Ağır başlılık

Dilimizde itidal, mutedil, orta yol, ılımlı, hakkaniyet, ölçülü olmak, muvazene(dengeli) gibi bir çok kelimeyle ifade edilen bu kavram; bütün din ve felsefelerin toplumlara ısrarla dikkat çektiği adeta kişinin kendisiyle ve toplumla barışıklığının ve aynı zamanda da bu vasıflardaki bireylerden teşekkül eden toplumun sulh ve sükununun  anahtarı gibidir.

Başta İslam olmak üzere bütün dinler ve  felsefeler insanlığa, ölçülü, tutarlı ve disiplinli olmasını vazeder. Zira mutlu bir hayat sürdürebilmesi için insandan bir takım kurullara uyması istenmiştir. Günlük hayatta fert ve toplum olarak yapılan ölçüsüz ve tutarsız hareketlerin nelere mal olduğuna, ne büyük acı ve sıkıntılara sebep olduğuna şahit olmaktayız

Ölçülü olmak (itidal), insanın gerek duygularında gerekse eylemlerinde haddi aşmaması demektir. Bu sebepten de, ahlâkî faziletlerin esasıdır. Çünkü fazilet; biri aşırılık, öteki eksiklik olan iki kötülüğün ortasıdır. Aşırılık ve eksiklik ise, ifrat ve tefrittir.

Ahlaken kötü olan aşırılık ve eksiklik, hem duygusal yaşantı ile hem de eylemlerle ilgilidir. Mesela ahlâkî bir fazilet olan hoşgörünün eksikliği "kin ve nefret", aşırılığı ise "aşırı duygusallıktır”. Bunların ikisinden de insan kaçınmak zorundadır.

Yine insanın servetini harcaması eyleminde ahlâkî bir fazilet olan cömertliğin de aşırılığı "israf", eksikliği "cimriliktir”. İsraf gibi cimrilik de ahlaken kötüdür.

Ahlâkî bir fazilet olan cesaret'in aşırılığı "atılganlık", eksikliği de "korkaklıktır”. Kanaat’in aşırılığı "hırs", eksikliği ise "tembelliktir”.

Görüldüğü gibi ölçülü olmak; eylem ve duygularımızla ilgili ahlâkî faziletleri belirleyen temel bir ölçüt durumundadır.

İşlerinde ve duygularında aşırılığa giden insanlar, iletişim kurulması zor olan, başkalarına güven telkin etmeyen kimselerdir. Her insanın hata yapabileceğini düşünerek, insanlara ne bütünüyle güvenmeli, ne de ilişkileri tamamen koparacak seviyeye getirmelidir.

İnsanın duygusal yaşantısında aşırılıktan kaçınması gerektiğini İslam Peygamberi Hz. Muhammed, şu hadisleriyle vurgular: "Sevdiğin kimseye karşı duyduğun sevgide aşırılığa kaçma, belki de bir gün o kimse düşmanın oluverir."
"Düşman olduğun kimseye karşı gösterdiğin düşmanlıkta aşırı gitme, belki de bir gün o kimse dostun oluverir."
"Allah'ın en çok buğz ettiği insan, düşmanlıkta aşırı gidendir."

Demek ki insan, beşerî ilişkilerini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için, insanlara karşı duyduğu sevgi ve nefretinde aşırılığa kaçmamalı; ölçüyü kaçırmamalıdır.

Her şeyin bir ölçüsü var. Kantarın topuzunu kaçırmamak gerek. Hiç kimseyi ne olduğundan fazla övecek ve ne de olduğundan düşük göstereceksin.

Bir gün deveye sormuşlar “yokuşumu seversin yoksa inişimi seversin?” deve; “düzün suyu mu çıktı?” demiş.

Ve bilirsiniz ki Anadolu da bir tabir vardır : “Her şeyin azı karar, çoğu zarar” diye.
Büyüklerimiz ne kadarda doğru demişler. Bu deyimden yola çıkarak orta yol; sanatta, edebiyatta, ticarette, sevgide, nefrette, dinde, tüketimde, düşmanlıkta, yiyip içmekte, aile ilişkilerinde, sosyal ve toplumsal konularda, istirahatta, çalışmada, kazanmada, savaşta, barışta kısacası her hal ve durumda her zaman ve zeminde bu yolu korumak çok önemlidir.
Dengelerin korunması insan yaşamına kolaylık, zenginlik, huzur ve dinginlik yani, sükunet, rahatlama ve güven verir.
İnsanın bedeninin, ailesinin, eşinin, dostunun, akrabalarının, toplumun, devletin, hayvanların, tabiatın, Tanrının ve kısacası var olan her şeyin kişi üzerinde bir takım karşılıklı hak ve vazifeleri vardır. Bu görev ve sorumluluklar dengeli bir şekilde karşılıklı olarak yerine getirilmelidir. Bunlar yerine getirilmezse ortamda kaos, anarşi ve dengesizlik meydana gelir. Kişilerin ve toplumların huzuru tümden kaçar ve dünya yaşanmaz bir gezegen haline gelir.
Nasıl ki aşırı sıcak veya aşırı soğuk insanı rahatsız ediyorsa; duygularımız, düşüncelerimiz, hislerimiz ya da yaşam tarzımızdaki aşırılıklarda başta kendimiz olmak üzere, çevremizdekileri de rahatsız edecektir. O yüzdendir ki mutedil bir havaya bürünmemiz gerekmektedir.
Orta yol ve itidali, adaleti ve dengeyi korumak bir insanlık görevidir. Dünya tarihinde insanlık, aşırılıktan, dengesizlikten aşırı uçlarda bulunmaktan hiçbir şey kazanmamıştır.
Orta yolda, ortak akıl ,kolektif akıl, toplumsal mutabakat ve ortak kamu vicdanı vardır. Fertler tek tek yanıla bilir, fakat kamu vicdanı kuvvetli bir manüpülasyon ( yanlış yönlendirme ve bilgilendirme) yönüne girmediği sürece kolay kolay yanılmaz.
Velhasıl orta yoldan, itidalden, adaletten, dengeden, iyilikten bu güne kadar kimse zarar görmemiştir. Fakat sapkınlıktan, taşkınlıktan, akıl, vicdan ve sağduyudan uzak olmaktan; anarşiden, terörden, aşırılıktan ve gafletten insanlık çok büyük zarar görmüştür.
Yerler ve gökler, dünya bile kutuplar ve dengeler bütünlüğü üzerinde durmaktadır. O zaman, kendimizi bir kez daha sorgulayalım en azından şu soruları bir kez daha kendimize soralım:

Hayatın her anında ne kadar ölçülü ve dengedeyiz? Dengeli ve ölçülü olmayı ne kadar başarabiliyoruz?

Arzularımız, sevgilerimiz, iyimserliğimiz, öfkemiz, aldığımız gıda, yaptığımız spor, harcamalarımız vs. sizce bunlarda orta yolu bulabiliyor muyuz?

TTK.


Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı TiginNoyan

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 549
  • Inançu Apa Yargan Tarkan Köl Tigin
    • Steppe History Forum
Ynt: Nasıl olmamız gerekir? 2 / Ölçülü olmak
« Yanıtla #2 : 27 Aralık 2007 »
Ne yazık ki ben bâzen tepkilerimde ölçülü olamıyorum : (


Türük Oguz begleri bodun eşid: üze teŋri basmasar asra yir telinmeser Türük Bodun iliŋin törügün kim artatı utaçı erti? Türük Bodun ertin, ökün!

Çevrimdışı Temir Yalıg

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 184
  • TÜRK'ÜM BAŞKA ÜNVAN İSTEMEM
Ynt: Nasıl olmamız gerekir? 2 / Ölçülü olmak
« Yanıtla #3 : 28 Aralık 2007 »
Ölçülü olma hususu çok önemli ve üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir kavramdır.Genlerimizden midir yoksa başka bir nedenden midir bilinmez , milletçe ölçülü olma konusunda sınıfta kalıyoruz.Üzüntülerimizi ve kederlerimizi tadında yaşamayıp,her duygunun 'suyunu' çıkartıyoruz.
*Aşık olmuşsak kendimizi harap edip,kendimizden geçiyoruz.Hovardalık yapıyoruz.
*Stada maç izlemeye gitmişsek,hakeme çatıyoruz,takımımız gol attıysa mahalleye gidip tabancamızla zafer kurşunları yağdırıyoruz pervasızca ve belki de bir masumun canının kıymetini düşünmeksizin.
*Aracımızla trafiğe çıkmış isek,sinir küpü oluyoruz her seferinde,levyemiz ve beyzbol sopamız (!) da eksik olmuyor nedense torpide gözümüzde.
*Kredi kartıyla yeni tanışan bir ademoğluysak,köküne kadar sömürüyoruz işin sonunu düşünmeksizin..

KISACASI KANDAŞLARIM,ÖLÇÜLÜ OLMA KONUSUNDA GALİBA MİLLETÇE BİR MUHAKEME YAPMAMIZ GEREKİYOR.

Sayın Üçoklu Börü Bey'in ve Tula Bey'in değerli fikirlerinin altına da imzamı attığımı belirtmek isterim.
TÜRK IRKI SAĞOLSUN!

Çevrimdışı kızıltamu

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 210
Ynt: Nasıl olmamız gerekir? 2 / Ölçülü olmak
« Yanıtla #4 : 28 Aralık 2007 »
Bu yazılanların tamamına katılıyorum ölçülü olmak sabırlı olmak ağır davranmak gerçektende olması gereken ama ben bazı konularda ölçülü olmayı başaramadım açıkcası ama kendimi bu konularda ölçülü olmaya zorluyorum oldukça zorluyorum .
Ama işte bazen olamıyorum sinirime yenik düşüyorum bunu atlatırsam sorunum kalmayacak .
Ya Susturacağız Ya kan kusturacağız

Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2149
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Ynt: Nasıl olmamız gerekir? 2 / Ölçülü olmak
« Yanıtla #5 : 01 Ocak 2008 »
Dünya ve insanlık ne çektiyse aşırılıklardan çekmiştir.
Vatan, millet ve devlet sevgisi dışındaki sevgilerin aşırılıkları bile insana, çevresine ve toplumuna daima zararlar vermiş, aşırılıklar beraberinde bağnazlıklarıda getirdiğinden, bağnazlıkların kol gezdiği toplumda insanlar rahat bir nefes alabilmekten bile mahrum kalmışlardır.

Ne Mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana...

Saygılarımla.

Çağrıbey.