Gönderen Konu: SULTAN GALİYEV’İN ÇİN EMPERYALİZMİNE BAKIŞI VE BİRLEŞİK-BÜYÜK TÜRKİSTAN İDEALI  (Okunma sayısı 2894 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı yuceltanay

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 24
Yücel TANAY
Kazanlı  Seyit Mir Sultan Galiyev, İdil-Ural ve Uluğ Türkistan’daki Türk halklarını birleştirerek, sosyalist ve birleşik bir Türkistan devleti kurmak isteyen Tatar aydını, lider ve düşünce adamıdır. Gaspıralı’dan aldığı; dilde, işte ve fikirde birlik ideali, Sultan Galiyev’in kültürel Türkçülüğünün omurgasını oluşturmuştur.Sultan Galiyev Türkçüdür; Sosyalizme yönelişini Milletine duyduğu büyük sevgiye bağlayacak kadar Türkçüdür.
Sultan Galiyev, öğretmen olan Mir Said Haydar Galiyev’in oğlu olarak 13 Temmuz 1892 yılında, Başkurtistan ‘ın Elimbetova köyünde dünyaya geldi. İlk eğitimini doğduğu köyde alan Galiyev daha sonra Kazan’da Tatar Pedagoji Enstitüsü’nde eğitimine devam etti. Bir süre belediye kütüphanesinde çalışan Galiyev sonraları Ufa, Kazan, Bakü gibi çeşitli şehirlerde gazetecilik yaptı. Yine bu dönemde pek çok yabancı eseri Tatar Türkçesine çevirdi. Çeşitli edebi çalışmalara de imza attı.  Bu edebi çalışmalarının  pek çoğu zamanın Rusya gazetelerinde yayımlandı.
Rus Bolşevik devrimi sonrası düzenlenen Bütün Rusya Müslümanları Kongresine çağrılan Sultan Galiyev kongreden aldığı görev sonrası Kazan’a geçer. Sultan Galiyev, burada Vahidov’un yardımcısı olarak Müslüman Sosyalistler Komitesinde(MUSKOM) çeşitli görevlerde bulunur. Kazan’ın Çekoslovak Lejyonlarından kurtarılması sırasında esir düşen Vahidov’un kurşuna dizilmesi ile en önemli yoldaşlarından birini kaybeder. Ancak,Vahidov’un ölümü Sultan Galiyev’in önünün açılmasına yol açar.   Sultan Galiyev’ Beyaz Ordulara karşı sürdürülen mücadelelere   katılır. Sultan Galiyev, Müslüman Sosyalistler Komitesi bünyesinde Müslüman(Türk-Tatar) Kızıl Ordu birliklerini oluşturulmasına öncülük eder.  Doğu cephesinin yarısından fazlasında bu birlikler savaşmaktaydı. Kolçak birliklerinin Kazan’dan çıkarılmasında ve Sibarya’dan sürülmesinde çok  büyük hizmetleri  olmuştur. İç Savaş sonrası Sultan Galiyev, Lenin’in emriyle Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi (KUTV) rektörlüğüne atandı.

Galiyevin, Kto Ya” yani “Ben Kimim ? ” adlı mektubun da”Ekim Devrimi’nin daha üçüncü yılında bana güvenilmediği ve köle olduğum söylendi.” yolundaki  sözü ile   Rus Bolşevizminin aslında Rus Şovenizm’i olduğunun açık belirtisi olduğunu  belirtir.
Sultan Galiyev 1920-1923 yılları arasında Stalin’inin İdil-Ural  ve Türkistan Türklerinin yerel özerkliklere karşı olumsuz görüş ve eylemlerine karşı en şiddetli muhalefeti yapan isimdir. Rusya Komünist Partisi’nin sömürgeler politikasına ağır eleştiriler getirmiştir. O batı emperyalizmine karşı olduğu kadar,Marksist maskeli  aşırı Rus milliyetçi-Şoven  emperyalizmine’de karşıydı.
Stalin’i Velikoruscu (Büyük Rusya) politikalar izlemekle suçlamıştır. Bu olay Rus Faşist Diktatörü  Stalin’le arasının açılmasına neden oldu. Sultan Galiyev asılsız deliller ve iddialar ile “karşı devrimci örgüt” kurmak suçundan mahkum edildi ve partiden ihraç edildi. Buna rağmen Komünist Parti (RKP) içinde oluşturduğu muhalefet bloğu ile ülke siyaseti üzerinde etkili olmayı sürdürdü. Troçki, Zinoviyev, Kamenev gibi isimleri devre dışı bırakan Stalin doğulu komünistlerin muhalefet bloğuna karşı da harekete geçti. Sultan Galiyev 1929 yılında tekrar tutuklandı. Oluşturduğu muhalefet bloğunda yer alan isimlerin tamamı hapsedilerek  tasfiye edildi. Birkaç yıllık hapis ve sürgün cezasından sonra serbest bırakılan bu isimler 1937 yılında tekrar tutuklandı ve aynı yıl içinde hepsi kurşuna dizilerek idam edildiler.  Sultangaliyev ise üç yıl sonra  1940 yılında  tutuklu bulunduğu Lefortovo Hapihanesi’nde kurşuna dizilerek öldürüldü.

Mao resimleri ile ilgili görsel sonucu

Sultan Galiyev’de Göre  Çin ( Mao) Komünizmi
Galiyevci düşünceye göre Çin komünizmi (Maoculuk), Han ulusu devletini esas alan,Irkçı Faşist ve sömürgeci bir akımdır.  Mao Zedung, “Çin devleti Han milletinden oluşur.  Uygurlar , Tibetliler ve Moğollar başta olmak üzere diğer Çinli olmayan Uluslar  ise azınlık milliyetlerdir” görüşünü savunarak Çin işgalindeki bu kadim  ve köklü kültür değerlerine sahip olan ulusları küçümsemiştir.. Bu değerlendirme içinde Büyük Han milletinin milli devrimine modern Çin devleti örgütlenmesi olarak bakılır. “Diğer milletler ise azınlık milliyetlerdir” tespiti, Büyük Han Milleti yanı Çin milliyetçiliğidir. Tarihin gerici-feodal devletlerinden biri olan Çin İmparatorluğu’nun modern Çin devletine dönüştürülmesiyle, Büyük Han Milleti’nin bütünleştirilmesi  hedeflenmiştir.  Buna karşılık, tarihin en kolektif erken devletlerini oluşturan, Türkistan uluslarının yer aldığı coğrafyada Türk-Tatar ulusunun modern bir ulus olarak bütünleştirilmesi amacı, “milliyetçi sağa sapmış  ve faşist” olarak suçlanır. Bu görüş ise, Çin komünistlerinin Büyük Türkistan birliğine bakışındaki çifte standartı  açık ve net olarak ortaya koymaktadır.  Galiyevcilik,Pragmatist bir Türkçülük ve Turancılık değildir. Yani Sultan Galiyev, Türkleri enternasyonal sosyalist savaşa kanalize etmek ve böylece onların militarist, ekonomik, stratejik ve hatta historik konumlarından yararlanmak için konjektürel yada içtenlikten yoksun ve tümüyle faydacı bir sözde Türkçülüğün öznesi yahut kuramcısı değildir.
Onun gibi yüzyıllardır Rus egemenliği ve sömürüsü altında yaşayan bir halkın evladının Çin ve Rus esiri olan Türklerin Özgürlüğünü savunması onun Türkçü olmasıyla izah edilebilir.O komünizme inanmanın bedelini canıyla ödemiştir. O,Komünizmin Esir Türk halklarının özgürlüğünü sağlayacağına ilk başta inanmıştır.

Sultan Galiyev resimleri ile ilgili görsel sonucu

Tatar aydını Sultan Galiyev ve  Uygur Ziyalısı  Doç.Dr,İlham Tohtı
Tatar aydını Sultan Galiyev yaşasaydı belki de Batı Türkistan’daki Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazandıklarına şahit olacak ve Birleşik ve büyük Türkistancılık fikrinin en  önde gelen  savunucularından biri  olacaktı.  Seyyid Mirsultan Galiyev, Marksizm felsefesini  esas aldığını iddia eden  ve Han milliyetçiliği soslu Çin emperyalizmine karşı çıkıp, Doğu Türkistanın bağımsızlığını savunacağı muhakkaktı.
Çin Anayasası ve Sözde “Bölgesel Milli Özerklik Yasası”nın Doğu Türkistan’da uygulanması için 20 yıl boyunca amansız bir mücadele veren. Yaptığı çalışmalar ve savunduğu fikir ve görüşler dolayısıyla Uygur Türkleri tarafından “Uygurların Vicdanı”olarak tanınan Doç. Dr. İlham Tohti ,Çin sömürgeci mahkemeleri tarafından tutuklanıp, ömür boyu hapıs cezasına çarptırılmıştı.

Savurduğu fikirler ve yaptığı mücadele yöntemleri karşılaştırıldığında  20.yüzyılda yaşayan Tatar aydını Galiyev ile 21.yüzyılda 1,3 milyarlık  yedi başlı dev  Çin ejderhasına karşı  büyük bir cesaret ve kahramanlık örneği göstererek  tek başına savaş açan  Dr.Tohtı  arasında büyük bir benzerlik olduğu görülecektir. Türk Dünyasının bu iki en önemli ve öncül fikir  ve mücadele adamı  bundan sonraki nesillere  inanç,iman temeli ile fikir,fedakarlık ve feragatleri ile  örnek olmuş ve çok önemli   izler  bırakmışlardır.

Doç.Dr.İlham Tohti  bu yönü ile Doğu Türkistanlı entelektüellerce Ünlü Tatar aydını ve mücadele adamı Sultan Galiyev’e atfen “Uygurların 21. yüzyıldaki Sultan Galiyev”i olarak anılmaktadır.
http://www.uyghurnet.org/37372-2/
yücel tanay