Türkçü Turancı Otağ

TÜRKLÜK ve TÜRK DÜNYASI OTAĞI => TÜRKÇÜLÜK => Konuyu başlatan: İgdirhan - 24 Temmuz 2007

Başlık: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: İgdirhan - 24 Temmuz 2007
22 Temmuz 2007 günü yapılan genel seçim sonuçları ,hemen hepimizi hayal kırıklığına uğrattı.

Maalesef olan oldu .
Artık bundan sonrasına bakacağız.
Biz Türkçüler ;sorunlara ve sonuçlara ,diğer insanlar gibi bakmıyoruz.

Peki ;ne oldu da akp ,böyle bir sonuç yakaladı ?

Dilerseniz bu başlık altında ;bu sonuca tesir eden siyasi ,sosyolojik ,psikolojik ve diğer etkenler nelerdi ? Sorularının cevaplarını ,ayrıntılı olarak ,Türkçü bakış açısıyla ,arayalım.

Ben bir tanesini yazayım :CHP ve MHP' nin yetersizlikleri.
(gerekçelerini ayrı bir ileti ile belirteceğim)

Gerisini ,sizin kıymetli görüşleriniz ,aydınlatsın .
Görüşleriniz ;İLTERİŞ'in yol haritasının belirlenmesinde de faydalanılacak önemli bir kaynak olacaktır.
Yani bir nevi sanal danışma meclisi olarak düşünelim ,bu başlığın altında yazılan ,çizileni...

Lütfen ekleyeceğiniz etkenlerin gerekçeleri ile ilgili açıklamalar da yaparsanız ,ortak aklın ürünü ,derli toplu bir tablo oluşturabiliriz.

Türkçü yüreklere selâm olsun...

Esenlikler dilerim...

TTK.
Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: İgdirhan - 24 Temmuz 2007
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli :

Alıntı


“İktidar partisinin kamuoyunda itibar kaybettiği son aylar içinde, Meclis iradesine yönelik dışarıdan yapılan dayatma ve zorlamaların toplumda kabul görmediği ve iktidar partisine hak etmediği bir desteği sağladığı anlaşılmaktadır’’ dedi.



Türk Silahlı Kuvvetleri muhtıra vermemeliymiş ,Cumhuriyet mitingleri yapılmamalıymış ,Sayın Bahçeli'ye göre...

Dışardan dayatma dediğine göre ,başka bir anlam çıkmıyor.

Emrin olur Sayın Bahçeli !
Bir dahasına muhtıra vermez ,tepelerine bineriz ;miting yapmaz ,üzerlerine yürürüz.

TTK.

Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: İgdirhan - 24 Temmuz 2007
Zülfü LİVANELİ bakın neler demiş ,Sayın BAYKAL için ;

Alıntı

Deniz Bey lütfen hatırlayın:

19 Aralık 2002 tarihinde karlı bir Ankara gününün akşamında Mehmet Sevigen’in evindeydik.

Ben Cumhurbaşkanı ile görüşmeden geliyordum.

Abdullah Gül Başbakandı, Tayyip Erdoğan’ın ise Meclis’e girme umudu kalmamıştı.

Cumhurbaşkanı Sezer bir gün önce, Tayyip Erdoğan’ın “milletvekili olmadan başbakan olma” önerisini reddetmişti.

Türkiye’nin kaderi o akşam o evde değişti, çünkü siz “Tayyip Erdoğan başbakan olacak!” diye tutturdunuz.

Sizi “Çok tehlikeli bir oyun bu!” diye uyaran parti dışından önemli şahsiyetlere kızdınız, “Hayır!” dediniz “İki ay dayanamaz. Göreceksiniz iki ay dayanamaz.

Sizin bu iddianıza karşılık ben ne dedim: “Erdoğan herhangi bir kişi değil, bütün tarikatların birleşerek Erbakan’ın yerine seçtiği siyasetçi; arkasında Amerika, Avrupa desteği de var. Program Türkiye’yi ılımlı İslam cumhuriyeti yapma programı. Sizin dediğiniz gibi iki ayda gitmeyecek; tam tersine, bu odada bulunan herkesin siyasi hayatını bitirecek.

İki ay dayanamaz iddianızı, “görüşleri gereği IMF ile anlaşma yapmaz, ekonomiyi zora sokar ve dayanamazlar.” tezine oturttunuz.

Ama bunların hepsi bahaneydi çünkü siz iki partili rejimin işinize yaradığını anlamış ve seçim sonuçlarına sevinmiştiniz. Çünkü size ana muhalefet partisi lideri olmak ve soldaki rakiplerinizi yok etmek yetiyordu. Bu iş birliğini daha sonra da sürdürdünüz.

O zaman ben sizin Tayyip Erdoğan’la seçim öncesinde Beylerbeyi’nde gizlice buluştuğunuzu ve bir anlaşma yaptığınızı bilmiyordum.





Kapalı kapılar arkasında ,Washington !!!

Pandoranın kutusu ,açılıyor.

Livaneli 'den bu bilgilerin devamını ,kamuoyuyla paylaşmasını ,bekliyoruz..

TTK.

Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: İgdirhan - 24 Temmuz 2007
İşte 2007 yılının Ali Kemal'i ,satılmış Engin ARDIÇ'ın seçim sonuçlarına yaptığı yorum !

Alıntı

Şiştiniz mi düdük makarnaları?

ENGİN ARDIÇ - AKŞAM



Kara defterin ,kara listesindeki yerini üst sıralara çıkartan 2007 nin Ali Kemal'i Engin Ardıç !

Biz senin zaten ne mal olduğunu biliyorduk .
Unutma ki son gülen ,tam gülecek !!!

TTK.
Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: İgdirhan - 24 Temmuz 2007
Emekli Orgeneral Edip Başer, İtalya'daki günlük gazetelerden La Repubblica'ya verdiği söyleşide,

Alıntı
"Cumhurbaşkanını belirlemede durum raydan çıkarsa, Ordu yine müdahale edebilir.
Bunu, nisan sonunda internette bildiri yayımlamaya oranla farklı bir şekilde de yapabilir"

dedi...

İşte sözün doğrusu budur...

Birileri erkenden sevinmeseler , ruh ve beden sağlıkları için ,kendilerine iyilik yapmış olurlar...

Çakallar ,ancak Bozkurt'suz dağlarda ,gezebilir...

Bu dağların Bozkurt'u daha ölmedi ,çok şükür...

TTK.

Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: İgdirhan - 24 Temmuz 2007
Stratejik ve Uluslararası Etütler Merkezi'nde konuşan eski ABD Ankara Büyükelçisi Mark Parris :

Alıntı

Seçimi kaybedenler arasında Türk Silahlı Kuvvetleri de var.

Seçimlerde kazananlar arasında ;demokrasi açısından Türkiye, AKP , Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ve yeniden Meclis'e giren MHP yer almaktadır



dedi.

İşte ;tek başına bu açıklama bile ,kimin kiminle can ciğer kuzu sarması olduğunu ,ortaya koymaya yetiyor.

Türk Milletinin düşmanlarının tek hedefi ,Türk Silahlı Kuvvetleridir.

Bu soysuzlar sürüsü biliyor ki ;Türk Silahlı Kuvvetleri var oldukça ki ,kıyamete değin var olacaktır çok şükür ,kirli ve kahpe emellerine erişemeyeceklerdir.

TTK.
Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: İgdirhan - 24 Temmuz 2007
CHP Gn. Başkanı Deniz BAYKAL:

Alıntı

“Bu seçim sonuçlarının altında hangi toplumsal dinamiklerin yattığını hangi siyasi şartların buna yol açtığını ve bu siyasi tabloyu şekillendiren uygulamaların neler olduğunu elbette bütün toplumumuz, bilim dünyamız, biz siyasetçiler önümüzdeki dönem içinde irdeleyeceğiz, inceleyeceğiz.
Bu konuları en iyi şekilde kavramaya ve ortaya koymaya çalışacağız.
Anlaşılması gereken bir tablodur.
Ayrıca biz CHP olarak hem Türkiye’nin ekonomik, kültürel gelişmeler açısından bu seçimi hazırlayan süreçleri ortaya koymamız gerekiyor.
Türkiye’de nasıl yeni yapılanmaların, yeni şekillenmelerin neye bağlı olarak ortaya çıktığını hep beraber inceleyeceğiz, göreceğiz.
Ama hiç kuşku yok ki, arzu ettiğimiz kadar hızlı bir artış sağlayamamış olmamızın, bizimle doğrudan ilgili nedenlerini de kapsamlı bir biçimde inceleyeceğiz, araştıracağız.
Bunun için ciddi bir çalışma başlatacağız.”



Kendisine bir soru sorulduğunda ,"öğretmen bize o konuyu daha öğretmedi ki" diye mazeret beyan eden öğrenci ile ,Baykal'ın bir farkını gören varsa ,buyursun söylesin.

CHP yi kuran Başbuğ Atatürk "gelişmelere yön ve şekil veren" bir liderdi.

Bu açıklamasıyla Baykal "olayların şekillendirdiği adam" dan öteye birisi olmadığını ,ortaya koymaktadır.


Baykal, Livaneli'nin yazısıyla ilgili bir soru üzerine :

Alıntı

Erdoğan'ın başbakanlık koltuğuna oturmasını demokrasinin gereği olarak inandığını ve onun için çaba harcadığını söyledi. Baykal "Seçime giren ve partisi 360 vekil kazanan bir genel başkanın meclise girmesini desteklemek benim demokrasi anlayaşımın sonucudur.
Demokrasi kişilerle uğraşmaz.
Şimdi kalkıp 'sen Erdoğan'a izin verdin, onun için bugünkü durum doğru' itirazlarını çok sığ buluyorum"



dedi.

Baykal'ın demokrasi anlayışının içinde ;Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarına da hoşgörülü olduğu ,gayet açık ve net olarak ,anlaşılıyor.

Seni gidi iki yüzlü ,sahte laik ,seni.

Seni gidi ,tatlı su Cumhuriyetcisi ,seni...

Seni gidi ,Atatürk istismarcısı ,çerkez seni...

Biz senin ne mal olduğunu biliyoruz...

Bilmeyenler de öğrensin ,artık...

TTK.

Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: tungaturan - 24 Temmuz 2007
     pkk TBMM'e girdi.Bu seçim Türkler için değil azınlıklar ve özellikle kürdoların sorunları ve gelecekleri için yapıldı ve sonuçta ortaya çıkan tablo bunu destekliyor.pkk'lı militanlarla birleşebileceklerini söyleyen tyyp onların savunucusu, en büyük destekleridir.Bizim meclisimizde haşeratların işi yok diye kestirip atacak bir iradenin olmaması, diğer partilerin anlaşmaktan bahsetmeleri kaygı verici.Ağar efendinin dediği oldu ve dağ başındakilerin huzuru için "düz ova" da birileri söz hakkı kazandı.Umarım bu kürdolar derhal kapıdışarı edilir ve siyaset yapma özgürlükleri ellerinden alınır.Açık açık teröristbaşının yolunda olduklarını söyleyen ve kaygılarının Türk milletiyle değil  kürdolarla olduğunu anlatan bu haşeratların orada bulunmaları Türk milletine hakarettir.Bu militanların doğu illerinden bu kadar oy almaları da her kürt pkklı değildir diyenlere kapak olsun.
    Kusura bakmayın arkadaşlar ama bu tablo karşısında ben tyypin aldığı oyu bile görmedim.Türkiye'de bu adamlar milletvekili olabiliyorsa ne rejimi ne de hukuku, kanunu, şeriatı tartışabilirim.CHP kaç oy almış, tyyp ne  yapmış, bahçeli ne demiş pek dikkatimi çekmiyor.Bence vatanını düşünen tek bir siyasetçi varsa birinci derecede bu haşeratla ilgilenmeli ve onlara engel olmalıdır.pkk meclise girip devletten maaş aldıktan sonra, kıroların, terörün sesi olduktan sonra bizim kardeşlerimiz neden şehit oluyorlar ki?Ordumuz, kardeşlerimiz neden sınırlara yığınak yapıyor ki?Atatürk'ün ayak bastığı o mecliste bu eşkiyalar da gezebiliyorsa biz neyin mücadelesini vereceğiz?Bence biz Türkçüler ve vatanseverler bu konuda etkili işler yapmalıyız.Yoksa gözüme uyku girmeyecek.Yoksa şehitlerimiz bize lanet edecekler...
Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: kızıltamu - 24 Temmuz 2007
Açık konuşmak gerekirse hayal kırıklığına uğradım yüzyıllardır kimsenin boyunduruğu altına girmedik Türkleri başkaları asla yönetmedi Türklerin liderleri Türktür diye övündük ya bu gün israil abd ab uşağı aşiret reisinden nota yiyen soyu sopu karışık bir gayri Türk Türkiyenin oylarının yarısını aldı bunca yaşananlara  rağmen herşey göz önündeyken bu partiye oy verildi aslında bu şu gerçeği ortaya koyar Türkiyede Türk nufusu kaç?
Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: İgdirhan - 25 Temmuz 2007

şu gerçeği ortaya koyar Türkiye de Türk nüfusu kaç?



Evet ;bu seçimi etkileyen önemli faktörlerden birisi de bu sorunun cevabıyla açığa çıkacaktır.

Elbette ki Türkiye de ki Türk nüfusu ;genel nüfusun % 85 i gibi ezici bir hakimiyete ,sahiptir.

Ancak salt Türk olmanın ,bazı şeyleri değiştirmeye yetmediği de ,bu seçim sonuçlarıyla ortaya çıkan gerçekler arasındadır.

Ne yazık ki Türkiye Türklüğünün büyük kısmında ,Türklük bilinci ,yeterli değildir.
Bünyelerine bulaşmış olan bir takım gayr-i milli fikir ve inançların etkisiyle oy verme gerekçeleri şekillenmektedir.

Tarikat ve cemaatlerin bir merkezden kontrol edilmesi ,önemli oy bloklarının ,akp ye yönlendirilmesiyle ,akp hak etmediği oy oranına ulaşmıştır.

Bu oy bloklarına gayr-i Türk unsurlarında blok halinde iştirak etmeleri eklenince , malum sonuç çıkmıştır.

Bunun dışında akp nin tercih edilmesinin önemli başka gerekçeleri de vardır.

Bu gerekçelerin neler olduğu hakkında  ,siz kandaşlarımız ,neler düşünüyorlar ?

TTK
Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: Savaşankurt - 25 Temmuz 2007
daha önce de düşüncelerimi başka bir başlık altında kısmen belirttim. ekonomiyi yani parayı ve medyayı ele geçiremeyenler bir devletin nüfusuna hükmedemezler. artık ayılalım: bu dinci takımı 1950'lerden başlayarak sıkı çalıştılar ve insanlarımızla birebir, ev ev dolaşarak kontak kurdular ve zaten muhafakar yapıda olan insanları belli noktalardan yakalayarak kendilerine çektiler. cami cemaatlerinden ve özellikle de gurbetçilerden topladıkları inanılmaz boyutlardaki paralarla sermayelerini güçlendirdiler. üstüne bir de israil ve abd yapımı bop gelince kaymaklı ekmek kadayıfı oldu. bu destekle sadece geçen yıl mevcut tv kanallarından 12'ini, mevcut gazetelerin de %80'ini yanlarına çektiler. bu arada abd tarafından destekli fetullah'ın açtırdığı yeni tv, gazete, dergi ve radyoları saymıyorum bile. dört koldan yürütülen bu dezenformasyona söyleyin kim dayanabilir?

bir de acı gerçek var ki değerli kandaşlar, bu ülkede yaşayanların Türkçülük milliyetçilik falan umurlarında değil, bu net biçimde ortaya çıktı. hele hele doğu ve güneydoğu, pkk uzantısı soysuzlara ve ar.p k.rt partisine oy yağdırdı.
artık acı gerçekler ortadadır. kendi öz yurdumuzda ırkına azınlık muamelesi yapan ve günlük kaygılar dışında hiiiç de ötesi kaygılar taşımayan bir coğrafyanın insanlarıyla koyun koyuna yaşıyoruz.

şimdi şımaracakları ve kendi ayaklarına kurşun sıkacakları gelişmeleri beklemekten başka bir şansımız yok.
bu arada bize düşen, Türkçülerin sıkça yan yana gelmesi, Türkçülük çok da umurlarında olmayan bu kalabalıklar içinde sabırla taraftar toplaması; önümüzdeki on yılda yavaş yavaş kozasını sabırla örmesidir. İlteriş'in bu konuda mühim bir lokomotif olacağını ve önümüzdeki Türkçüler Turancılar kurultayının yeni bir dönüm noktası konumunda olduğunu düşünüyorum.

Tüm Türkçü Turancılara saygılarımla.
Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: İgdirhan - 25 Temmuz 2007
Büyük katılımların olduğu Cumhuriyet Mitingleri ilk başlarda bütün yurt genelinde takdirle karşılanırken ,öte yandan bu mitinglerin oluşturduğu kamuoyu rüzgarının çok şiddetli bir şekilde aleyhine döndüğünü gören tayyip ,soluğu tarikat ve cemaat liderlerinin yanında alarak ,yılların birikimi olan mücadelenin tam da son aşamasına gelmişken birden bire böyle bir duvara toslayarak ,sukutu hayale uğradıklarını ,belirterek bire bir markajlara dayalı kamuoyu çalışmalarıyla ,kendilerinin siyasi ve ideolojik sonunu getirecek bu gidişin önünün alınmasını talep etti.

Alıntı

En etkili propoğanda biçimi ;birebir yapılandır. Bazıları buna fısıltı gazetesi diyor.

9.Cumhurbaşkanı Kenan EVREN



Gerçekten de bu fısıltı gazetesi görevini başarılı bir şekilde yerine getirmekle kalmayıp ,senaryolar akıl sınırlarını zorlayacak şekilde geliştirlip ,mesele din davasına döküldü.

Propoğandaların ekseninde laikliğin dinsizlik olduğu tezi yatmaktaydı ve bu tezi doğrular delilleri de vardı.
Özellikle eskinin marksistleri ,yenilerde ulusalcılık söylemine başvuran kişilerin ağzından laiklik=dinsizlik ve İslam düşmanlığı olarak tarif ediliyor ya da dinleyiciler öyle algılıyordu.
Cumhuriyet mitinğlerinde bir çok eski marksistin baş rol görünümleri ,nazım hikmetof şiirlerinin milli heyecan şevkiyle sunumu ,mitingi organize edenlerin bir bölümünün CHP den milletvekili adayı olması tayyip cephesince başlatılan karşı propoğandanın doğrulayıcı delilleri olarak görüldü.

Cumhuriyet mitinginin gündemi ,talepleri ve katılımcıları belliydi .Ama karşı cenahın kimler olduğu ,gündem ve talepleri aleni değildi.
İşte bu görünmeyen milyonlar kişisel etkileşim yoluyla birbirlerine yaptıkları telkinlerle kollektif bir bilinç oluşturup ,bu bilincin tercihini oy olarak akp ye akıtmayı başarabildiler.

Elbetteki karşı cenahın bu gerekçelerini besleyen başka gerekçeleri de vardı.

Bunlar ana başlıklarla ;ekonomik istikrar ,terör ,etnik ayrışma ,cumhur başkanlığı seçimindeki mağdur (!) edilmişlik ,olası MHP-CHP koalisyonunun etnik bölücülüğü hızlandıracağı ,milliyetçiliğin ırkçılığa-kafatasçılığa doğru gidişi.vs...

TTK.



Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: İgdirhan - 25 Temmuz 2007
Pentegon Stratejik Araştırmalar Merkezinin ;
Alıntı

Cumhuriyet Mitinğleri ,TSK'nın emekli generalleri kullanarak yaptırdığı eylemler olup ,temel amacı ;terörü bahane ederek "halkı ,kürtlere karşı terörize etmektir"


şeklinde anlaşılacak bildirgesi..

abd her ne kadar tezkere sebebiyle akp ye kızgın olsa da ,geleceğe yönelik hesapları için var olan en uygun yapı ve seçenek de yine akp idi.

Gelişmeleri dikkatle takip eden abd ;Cumhuriyet mitinğlerinin oluşturacağı sonucu  akp ye ve dolayısıyla kendisine zararlı görüp ,hemen işe koyuldu.

Özellikle finans ve basın-yayın alanında etkili olduğu bağlantıları devreye koyarak gündemi değiştirmeyi başardı.
Çok ilginçtir ki ;Cumhuriyet tarihinde zenginler topluluğunun ve medyanın tamamına yakınının desteğini alan başka bir siyasi iktidar mevcut değildir.

Basın ve patronlar ;kulaklarına üflenen sesin gereğini yerine getirmek üzere ,yapılması icap eden ,her şeyi yaptı.

Sabıkalı dolandırıcı M.Ali Brand'ın dörtten az olan şehitleri gazete ve tv lerde haber yapmayın telkinleri de bu cümledendi.

Tam bir yağdanlık görünümündeki basın ve para dünyası bilinçsiz vatandaşı yönlendirmeyi başarabildi.

Seçim rüşveti olarak dağıtılan kira yardımları ,kömür ve gıda kumanyalarının kaynağı ,bizzat patronlar kulubüydü ve bu para babaları gayet iyi biliyorlardı ki yaptıkları şey :"kaz gelecek yerden ,tavuğun esirgenmemesiydi"

Şimdi basın ve patronlar ;kılıçlarını sallladıkları gavurun ,ekmeğini yiyecekleri günü ,ağızları salyalı olarak bekliyorlar....

Tabii her şey ,onlara göre ,yolunda giderse!!!!!!!!!!

TTK.
Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: ÇEPNİ_TÜRKÜ - 25 Temmuz 2007
Bu durumu değerlendiriken işin görünen kısmı kadar görünmeyen ve bir süreç olarak ilerleyen ayrıntılarına da dikkat etmeliyiz diye düşünüyorum. Neydi bu ayrıntılar; şimdi uzun sürelerden beri milli eğitimin başında Türkçü ve milliyetçi düşünceye sahip olmayan bakanlar var. Bunlar eğitim sistemini kendi düşünce eksenlerinde ( milliyetçi olmayan) şekillendirip o doğrultuda nesiller yetişmesine neden oluyorlar. Diyebilirsiniz daha kaç yaşında olduki bunlar hemen oy verecekler de bu sonuca bir etkisi olacak diye. Ama dediğim gibi bu çok uzun zamanlardan beri süregelen bir süreç. Sonuca etkisi olabilecek bir çok nedenden bir tanesi olabilir diye düşünüyorum. Mesela bu bedava kitap dağıtma işi ilk bakışta iyilik gibi gözükebilir ama bu hükümetin bakanının hangi düşünce ekseninde kitaplar vereceğini size  bırakıyorum.
Şimdi herkes bir geriye gitsin okul yıllarını bir hatırlasın... ilk okuldan itibaren içinize işleyecek bir Türkçü söylem, milliyetçi düşünce ile ne kadar karşılaştınız? (Bu düşünceye sahip olmayan öğretmenler de ayrı bir etken oluyor)  Kimileri hiç diyecektir... Bu yoğurulma böyle ilerlerken bir şekilde bu düşünce ve fikriyatla karşılaşmadıkça ve içinize işlemedikçe uyanmanız mümkün olmuyor. Ve malesef bunun sonucu olarak bugünkü durumu oluşturacak bir birey olarak toplumdaki yerinizi alıyorsunuz.
Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: berke tigin - 25 Temmuz 2007
           Bazen düşünüyorum....Acaba biz boşuna mı kürek çekiyoruz?Irkımızın yüce ülküsünü kim için yaşatmaya yaymaya çalışıyoruz?Birkaç kilo pirince,bir iki aylık erzak için milli hasletlerinden taviz verebilecek ,başörtüsünü din zanneden hayatında namaz hocasından başka kitap okumamış milletimiz içinmi?Hatayı nerede yapıyoruz?
            Bu seçimlerde alınan şaşırtıcı sonuçları yazılı basın şimdiden birilerinin sırtına yıkma çalışmalarına başladı bile...kimi Baykal'a,kimi Ağar'a kimi Bahçeli'ye,kimide Mucmuya...Ama aslında farkedemedikleri bir gerçek var:Erkan Mumcu ve Ağar bence kasıtlı ve planlı olarak merkez sağ diye tabir edilen Anap ve Dp yi tasfiye etmek için ortaya koyulan planın ilk bölümü idi.Artık merkez sağ da yok merkez sol da.Merkez konumuna gelmiş,yazılı ve görsel çalışmaları,bitmek tükenmek bilmez maddi güçleri ile insanların başını döndürmeyi başarmış bir merkez parti var artık.Seçim sonuçlarından bu güne onlarca kişi ile sohpet ettim.Aralarında fındık fiyatlarından dolayı sokaklara dökülenler,hayat pahalılığından şikayet edip ağlayanlar var.Ama oylarını AKP'ye vermişler.Özellikle karadenizliler bu iktidar döneminde başlamadığı halde.bu iktidar döneminde bitilrien Karadeniz otoylu diyorda başka birşey demiyor...Bilindiği üzre AKP,özellikle baş örtüsü ve türban olayını,halka karşı bir propaganda malzemesi olarak kullanmış ve bundada büyük başarı sağlamıştı.Kapı komşuma soruyorum:
  -Hüsmen amca oyunu kime verdin ?
diye ,cevabı:
  -Oğlum benim hanım başörtüsü takıyor.Abdullah Gül'ün hanımı da takıyor.Ben gerici yobaz değilim ama ben cumhurbaşkanı adayı olsam,benide bu yüzden aday yapmazlardı.Bak Türkiye geneline hangimizin annesinin,ninesinin başında başörtüsü yok .
     Şimdi gelde çıldırma! CHP,izlediği yanlış politika ve Türkiye'de laikliğin öcü gibi algılanması için ne gerekiyorsa yapmıştır.
       MHP ye gelince,aday gösterdiği Alevi kökenli adaylar beklenen şekilde oy artışına sebep olmamıştır.Mhp de planlar ters gitmiş,toplanması beklenen alevi oyları,kendi kalesi olarak tabir edilen Yozgat ve Kayseri'de Akp için çok kaliteli bir malzeme olmuştur.Bu saatten sonrada kimse Akp'nin kolay kolay gideceğini beklemesin.Düşük kredi ile yeni evler ,arabalar,işyerleri ,yazlıklar sahibi olmak bu milletin fazlaca hoşuna gitmiştir.Artık bankalara kredi borcu olmayan yok gibi.Herkes Toki'nin ucuz ev kampanyasından yararlanmak için can atıyor.Bu ve bu gibi ekonomik kozlar malesef ülkemizde ideolojik kadroların elini kolunu bağlamaktadır.
Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: İgdirhan - 25 Temmuz 2007

           Bazen düşünüyorum....Acaba biz boşuna mı kürek çekiyoruz?Irkımızın yüce ülküsünü kim için yaşatmaya yaymaya çalışıyoruz?

Aralarında fındık fiyatlarından dolayı sokaklara dökülenler,hayat pahalılığından şikayet edip ağlayanlar var. Ama oylarını AKP'ye vermişler.




Meşhur Stalin’in Tavuğu hikayesi ;bu davranış biçimine ,en iyi cevap niteliğinde.

Hikayeyi tekrardan yazmıyorum..

Dileyenler ;

http://www.hunturk.net/forum/index.php/topic,2222.msg13514.html#msg13514

köprüsünden ,anılan öyküyü ,okuyabilirler.
……….
……………..

Düşünün ki çöl ortasında susuz bir insan.
Bir yudum su için her şeyi yapabilmektedir.

Çöldeki bu insanın ;bir bardak su karşılığında ,her şeyini alabilirsiniz.

İşte Türkiye’de halk çöl ortasındaki insan ,akp de elinde su bulunduran gaddar ,fırsatçı ve düzenbaz konumundadır.

İşin gerçek yüzü  ;salt olarak ,bundan ibaret değildir.
……….
………………

Bir bardak su karşılığında her şeyi alınan insanın ,kendisine su veren kişiye karşı bağımlılığı ,hiç bitmeyecektir.
Çünkü susuzluğunu gidermek  için verilen su ,bizzat susuzluğunun kaynağıdır.
Verilen su ,deniz suyudur ve içerisindeki tuz ,tekrardan susamanın ,yegane sebebidir.

Her susayışınızda başka bir şey vererek aldığınız bu su sizi ;su verene karşı ilelebet ,bağımlı ve köle yapmaktadır.
Bu kısır döngü içerisinde ;susuzluk su ,tekrar susuzluk ,tekrar su ........... , .......... olarak devam edip gidecektir.
Anlaşılacağı gibi suyun bardağı düzenbazın elindedir ve halk da bu düzenbaza muhtaçtır.

Ta ki…
Halkın ;halklıktan (sürü) kurtulup ,millet olmak bilincine ulaşmasına kadar ,bu böyle ,devam edecektir.
Bu bir kader değildir.
Bu yapılan tercihlerin doğal sonucudur.
Yani "ne ekersen onu biçersin" demektir
…………
…………………

Sorun ve bu sorunu çözümü ;
Millet olmakla ,halk (sürü) kalmak arasındaki farktan ibarettir.

Oysaki bu Millet ;Başbuğ Atatürk eliyle daha bu yüzyılın ilk çeyreğinde ,padişahın kulları (halk-sürü) olmaktan ,Milletin birer bireyi olmak onuruna erişmişti.

Elindekinin kıymetini bilemeyenler ,deniz suyuyla susuzluklarını gidermeye uğraşacak ve bundan da birileri ,kendi hesabına uygun çıkarlar elde edeceklerdir.
Maalesef bu ;doğanın işleyişinin gereğidir de ,aynı zamanda…
Suçu ;sadece hırsıza ,yüklememek gerektiğine inanıyorum...

TTK.
Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: alper_bozkurd - 25 Temmuz 2007
Irkdaşlarım; tek bir şey hatırlatmak istiyorum. Aslında bu konu hakkında fikirlerim ve çözüm önerilerim çok açıktır. Ancak yeri değildir. Sadece Hitlerin propaganda bakanı olan Goebbels’ in söyledikleri bence bu konuya biraz açıklık getiriyor. Yalan söyleyin mutlaka inanan çıkar”...  ’Propagandada beyinlere her gün bir santimetre çivi çakacaksın, 40 günde 40 santimetre girecek; girdiğini kimse anlamayacak’.
Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: İgdirhan - 25 Temmuz 2007
Şimdi araştırılıp ,ortaya konulması gereken en önemli noktaya değinmek gerekiyor.
Toplumun davranış ve tercih şekillerinin vardığı ürkütücü sonuç neden kaynaklanıyor ?


Mankurtluk Nedir ? ,Mankurtlaşmak Ne Demektir ?

Dilimizde “mankafa” sözcüğü argo da olsa yaygın biçimde kullanılmakla beraber, “mankurt” sözcüğünün aynı yaygınlıkta olmadığını biliriz.
Mankurt sözcüğünü Cengiz Aytmatov gündemimize yeniden soktu.
Mankurtlaşmak, ulusal kimlikten uzaklaşma, topluma ve kültüre yabancılaşma, zihnin yeniden inşası yoluyla bilinçsizleşme, egemen güçlere ve süper devletlere yaranmayı içeren sosyo - kültürel bir kavramdır.

Zihni yeniden kurgulanarak mankurtlaştırılan kişi, düşmanını “efendi” kabul ederek kendi halkına ve değerlerine karşı savaşan bir köledir.

Okumuşlar kolay mankurtlaştırılabilirken halk aynı kolaylıkla ve kısa zamanda mankurtlaştırılamaz.
Kültür kodları halkı kendi değerleriyle ayakta tutarken, aydın ya da yöneticiler gerek arayış içinde olmaları, yeni değerlere kontrolsüz biçimde açık olmaları ve bireysel çıkarlarını toplumsal çıkarların önünde tutmaları onları mankurtlaştırma sürecine sokar ya da bu süreci hızlandırır.
 
Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” adlı yapıtında anlattığı bir efsane vardır:
Mankurt Efsanesi.
Juan-Juan adlı barbar bir toplum, tutsak ettiği kişileri nitelikli (!) köleler haline getirmek için onların belleklerini silermiş.
Bunu şöyle yaparlarmış:
Önce tutsağın başını kazır, saçlarını tek tek kökünden çıkarırlarmış.
Bu arada bir deveyi keser derisinin en kalın yeri olan boynundaki deriyi tutsağın kanlar içindeki kazınmış başına sımsıkı sararlarmış.
Kuruyup büzülen deri kafayı mengene gibi sıkıp, dayanılmaz acılar verirmiş.
Bir yandan da kazınan saçlar büyüyüp dışarı çıkamayınca başına batarmış. Tutsak başını yerlere vurmasın diye bir kütüğe bağlanır, yürek parçalayan çığlıkları duyulmasın diye elleri ayakları bağlı olarak ıssız bir yerde dört beş gün aç susuz bırakılırmış.
Beşinci günün sonunda tutsakların çoğu ölürmüş. Kalanlar ise belleklerini yitirirmiş.

Tutsak zamanla kendine gelir yiyip içerek gücünü toparlarmış.
Ama o artık bir insan değil, ölünceye kadar geçmişini hatırlamayan “mankurt” olurmuş.
Bir mankurt kim olduğunu, hangi soydan geldiğini, anasını, babasını ve çocukluğunu bilmezmiş.
İnsan olduğunun bile farkında değilmiş.
Bilinci, benliği olmadığı için, efendisine büyük avantaj sağlarmış.
Ağzı var, dili yok, itaatli bir hayvandan farksız, kaçmayı dahi düşünmeyen, hiçbir tehlike arz etmeyen bir köle.
Onun için önemli olan tek şey efendisinin emirlerini yerine getirmekmiş.
 
İşte, toplumumuzda olup bitenleri bu bağlamda değerlendirmek gerekir.
Bugün Türk toplumu mankurtlaştırılıyor. Ulusal kimliği, kişiliği, onuru dejenere ediliyor, aşağılanıyor.
Geçmişimiz ve kim olduğumuz bize unutturuluyor.
Azar azar, alıştıra alıştıra, şiddeti zamana yayıp yüngülleştirerek mankurtlaştırılıyoruz. Uygarlıkların kurucusu olmuş bu milletin insanları mankurtlaştırılıyor!
Topluma “geçmişi unut, kim olduğunu unut, geleceği düşünme, anı yaşa” düşüncesi genel geçer yapılarak mankurtlaştırılıyor.
Başta artık bizim olmaktan çıkmış ulusal (?) kitle iletişim araçları olmak üzere her türlü araç bu amaçla kullanılıyor.
Bir daha kendimizi toparlayamayacak biçimde zihnimiz yeniden inşa ediliyor!
Böylece ulusal refleksimiz ve direncimiz kırılıyor. Görünüşe bakıldığında epey yol aldıkları anlaşılıyor. (Alıntıdır)

...............
.........................
Seçim sonuçları  bunun ;en diri ve çarpıcı ,örneğini teşkil etmektedir.
Mankurtlaştırmanın yöntem ve araçlarını ayrıca ekleyeceğim.

TTK


Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: İgdirhan - 25 Temmuz 2007

Haşlanmış Kurbağa

Bilinen öyküdür;.
İçi su dolu bir tencereye bir kurbağa atar ve ocağı yakarsanız.
Kurbağa yavaş yavaş ısındığından dolayı haşlanacağını düşünemez.
Sıcaklık rahatsız edici boyuta ulaşınca, o kadar gevşemiş ve mayışmıştır ki, tencereden çıkacak gücü kendinde bulamaz ve ölür.
Oysa kaynayan bir tencereye bir kurbağayı atarsanız tüm gücünü toplar, oradan sıçrar ve hemen kurtulur.
Kurbağanın çıkamayışı hayatına yönelen tehdidi algılayan iç düzeneğin, kurbağanın çevresindeki ani değişikliklere göre programlanmış olmasındandır.
Alıştıra alıştıra olan değişme değildir.
Bu öykü, insanlara azar azar zehir bile içirilebileceğini anlatmaktadır...
Şu sıralar Türk toplumuna içirildiği gibi!

TTK.

Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: İgdirhan - 26 Temmuz 2007

Pandoranın kutusu açıldıkça pis kokular yayılmaya başladı.

İşte CHP lideri Deniz Baykal'ın yaptıkları :

Basında yer alan haberlere göre ,ki bunu CHP kurmayları da doğrulamakta ,yasaklı tayyip erdoğan'ın yasağının kaldırılması ve siyasete dönüp ,başbakan olmasının önünü açan anayasa değişliğine destek veren Deniz Baykal ;her ne kadar bu yaptığını demokrasi (!) anlayışının gereği olarak açıklasa da ,durumun öyle olmadığı ortaya çıkmıştır.

Deniz Baykal ,tayyip erdoğan'a bu desteği verirken ,tayyip'ten de kendisinin cumhurbaşkanı yapılması sözünü almıştır.

Yani anlaşılacağı üzere Baykal kendisinin cumhurbaşkanı olması uğruna ,tayyip ve o'nun temsil ettiği şer cephesini Türklüğün başına musallat etmiştir.

Bu düpedüz siyasi opurtinizmdir.
Bu ;Türk Milletine ,Türk Devletine ,Başbuğ Atatürk'e ve Cumhuriyetle kazanılmış Türk Aydınlanmasına yapılmış ,ihanettir.
Baykal'ın italyan siyasetçisi makyewel'den farkı var mıdır ?

Şayet tayyip sözünde durup Deniz Baykal'ı cumhurbaşkanı seçseydi ,bunların hiç biri ortaya çıkmayacaktı.

Kapalı kapılar arkasında ki can-ciğer kuzu sarmaları ,işte böyle oluyormuş meğer..

"Siyasette muhabbet ,hepsi yalan palavra" diyen Uluğ Bilge Atsız Ata na kadar doğru söylemiş...

Türk Milleti bunları unutmayacak ve hesabını tez günde soracaktır..

TTK.
Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: berke tigin - 26 Temmuz 2007
                Değerli ağabeyim,tespitleriniz son derece doğru ve yerinde.Özellikle geçmiş yıllara şöyle bir dönüp baktığımızda, Türk insanını milli hasletlerinden  gün be gün uzaklaştıran propaganda ve emperyalist saldırının,yazılı ve görsel basın yoluyla ifa edildiğini görürüz.Bu gün en çok izlenen Tv kanallarını açtığınızda,24 saatlik yayın süresinin nerdeyse yarısı eğlence ve saçma sapan yarışma programları(pop star,arabesk star,alaturka)vs.vs.Bunun kalan yarısınıda reklam ve yağdanlık haber programlarına sayın,sonuç: Rezalet. Her gün paparazi ve kim kiminle nerede ne yapıyor programlarıda cabası.Artık tv kanallarında travestiler sanat güneşi,ve diva diye adlandırılıyor.Hayatında nota kitabı görmemiş mahluklar (ajdar,i. tatlıse),vs.sanatçı olup sabah akşam insanların beynini içi boş şeylerle dolduruyor.Şovmen diye tabir edilen şaklabanlar trilyonlar kazanıyor....peki bu değirmenin suyu nerden geliyor?bir konser için yüzmilyarlarca lira nasıl ödeniyor?Örneğin cem yılmaz ,şu an tüm kanallarda oynayan reklam filmi için 4 trilyon gibi bir para  almış.Opet filmi için 5 trilyon da cabası...Bülent ersoy denilen Mutand kılıklı travesti trilyoner...bu liste saymakla bitecek gibi değil.Bu kadar çok parayı bu kadar kolay kimler niçin veriyor bu mankurtlara?Cevap aslında ortada :kimi kan emicilerenayice ödediğimiz vergilerden toplanan parayla köşeyi dönüyor,kimileride küresel sermaye için çalışan,büyük emperyal şirketlerin kuklası olarak.İş bu kadarlada kalmıyor.Ab fonlarından destek alarak  AB ci kesilen yüzlerce cemiyet ve şirket ,sivil toplum kuruluşu var.İslami dernekler bile bu fonlardan desteklenmiş durumda.Bunun yanında alevi bektaşi dernekleri yine bu fonlardan aldığı destekle palazlanıp tepemize çıkıyor.
                 Resmi kuruluş ve örgütleri bir kenara bırakalım.İnsanlarımız baş örtüsüne gelince bedir aslanı,tv lerde kırmızı noktalı,travesti li,çıplak mankenli programları izlemeye gelince ne yapalım başka programmı var diyor ve suspus oluyor.Malesef insanlarımızın çoğu bu batağa saplanıp kalmış durumda.Hayatlarında okudukları tek kitap namaz hocası olunca insanlar dini ve ahlaki yönden bu kadar boş ve vasıfsız yetişiyor.Bu gidişinde değişmesi zor gibi görünüyor.
Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: İgdirhan - 28 Temmuz 2007
Alıntı

Laiklik karın doyurmuyor!

DSP Gn.Bşk.Zeki SEZER


Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Zeki Sezer:

''Karnı aç insanlara sadece laiklik diyerek gidemeyiz. Bu şekilde gittiğinizde ne yazık ki sonuç alamıyorsunuz. Artık farklı şeyler yapmalı''

Bazı partilerin laiklik konusunda yanlış algılamalarla hareket ettiğini belirten Sezer, ''Bu tip uygulamalardan laik demokrasimiz de büyük zarar gördü. Laikliğin ve bütünlüğün korunmasının en önemli koşulu işsizliğin önlenmesi, ekonominin gelişmesidir'' diye konuştu.
Sezer, ''Karnı aç insanlara sadece laiklik diyerek gittiğinizde ne yazık ki sonuç alamıyorsunuz. Artık siyasette farklı şeyler yapmalı. Biz de bu konuda üzerimize düşeni önümüzdeki dönemde de yapmaya devam edeceğiz. Bu konuda çok ciddi çalışmalar yaptık.'' dedi

Bu konudaki açılımı öteden beri ifade ettiklerini dile getiren Sezer, ''Laiklik ile ilgili duruşumuz zaten çok net. Laiklik vazgeçilmez ama inançlara saygıda kesinlikte kusur etmemek lazım. Tam tersine DSP o inançları yaşayan insanlardan kurulu bir partidir'' diye konuştu.

Sezer, ''Bugüne kadar böyle davrananlar var mıydı? Buna cevap vermeyim. Ama böyle bir algılama vardı. Bunu aşmamız lazım. Karnı tok, sırtı pek insanların laikliği, demokrasiyi ve bütünlüğü daha iyi koruyacağı çok açık. Ekonomiyi öncelikle ele almalıyız'' diye konuştu.



Kendisine diyecek söz bulamıyorum.
Sadece içimden ; günaydın ! demek ,geliyor.

TTK.

Başlık: Ynt: 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM ANALİZİ (SEBEP -GEREKÇE-SONUÇ)
Gönderen: berke tigin - 30 Temmuz 2007
        Bu seçim sonuçlarının ülkemize ve bize getirileri çok ağır olacağa benziyor.Birkaç kilo pirince,birkaç milyon liraya karşılık oy veren insanlar demokratik ve laik devlet düzeninin bozulmasından ötürü endişelenmeye başladılar bile.AKP teşkilatlarında bile A Gül ün cumhurbaşkanı olmasını istemiyorlar bu acı bir gerçek.Ancak eli mahkumbir şekilde destek vermeleri olası.İşin bir başka garip tarafı daha var.Resmi olarak AKP teşkilatlarında görev aln bir iki arkadaşım bile garip bir takım hadiseler döndüğünden bahsediyor.Çünkü tüm olanlardan sonra onlar bile bu oy oranı sebebiyle şaşkın durumdalar.Çünkü seçim öncesi o kadar bol keseden dağıttılar ki bir daha gelemeyebiliriz diye,şimdi toparlamanın güçlüğünün verdiği sıkıntı ile ne icraatlardan ned e şatafatlı konuşlmalardan hiçbiri duyulmuyor artık.Şu an muhalefet partilerinde seçimlerin  arkasından ilgi çekici dedikodular oluyor.Daha doğrusu insanın içini ürperten dedikodular...Bir çoğuna göre siyasi partilerin çoğu seçimlerdeki propaganda işlerinde kasıtlı olarak tutuk bir görüntü çizdi.Çünkü Türkiye'nin hali anlatıldığından çok daha kötü.Hiçbiri bu riski üzerine almak istemedi.AKP nin şu sıralar takındığı tavırda bunun bariz bir ispatı olsa gerek.Yakın bir zamanda başbakanlık önünde bir fındık ,bir tahıl üreticisi kendini yakmaya kalkarsa kimse şaşmasın.Herkes sıkı bir bir ekonomik perhize karşı hazır olsun.Ne diyelim kendi düşen ağlamaz.