Gönderen Konu: Aliyevlerin mankurtlaştırma siyaseti  (Okunma sayısı 10208 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı azqurd

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 22
    • Türk dunyası
Azerbaycanda 1993-de Türkçü lider Elbülfez Elçibeyin hakimiyetden Rus KGB-sinin ve bu kurumun gömleyinden çıkmış Haydar Aliyevin sinsi siyaseti neticesinde uzaklaştırılmasından sonra izlediğimiz bir çizgi var: Mankurtlaştırma siyaseti!
Aliyev hakimiyyetinin ilk yılında Azerbaycanın güneyinde talış etnik grupunun yoğunlk teşkil ettiği Lenkeran, Astara ve bu illere yakın rayonlarda Elikram Hümbetov önderliğinde Talış Muğan Respublikası yaratmak iddiaları baş kaldırmıştı. Nitekim, bundan önce Sadval örgütünün başçısı Hacı Ebdürrehmanovun Lezgistan saçmalığı da gündemdeğdi. Tüm bu hadiselerden yaka kurtarmak ve hakimiyyetini kuvvetlendirmek için Aliyev en kolay yolu seçti, Elçibeyin okullarda öğretilen Türkçeye verdiyi "Türk dili" ismini, "Azerbaycan dili" olarak değiştirdi. Türkiye ile Azerbaycanın "bir millet iki devlet" oldğunu her defa vurgulayarak "biz ayrı devletleriz, sadece milli birlik söz konusudur, Türkiyeyle Azerbaycanın ilişkisi burada biter" mantığını yaygınlaştırdı. Ve bununlada Elçibeyin Turan ideolojisi zamanla silinmeye başladı. O yıllarda kendisini Türk olarak tanıyan Azerbaycan gencliyi kendsine "Azeri" "Azerbaycanlı" gibi saçma tanımlar vermeye başladı. En nihayetinde bu gün Azerbaycan cemiyyetinde "bizim milli mensupiyyetimiz hangisidir" gibi saçma sorular gündeme getirilmektedir.
Tüm tarihi olayların ardıcıllığından sonra günümüzde sadece aile terbiyesi ile milli kimliyini unutmamış, türklüyünün bilincinde olan kesim bu saçmalıklarının içerisinde boğulmaktadır.
ABD, İngiltere ve başka devletleri temsil eden yabancı şirketlerle bağlanmış petrol hattı konrtaktları Azerbaycana çok sayda yabancının akımını şartlandırmıştır. Ancak Elçibey döneminde rus ordusunun Azerbaycandan çıkarılmasından sonra Baküde yaşayan slavyanlarda temizlenmekteydi. Azerbaycanda dil, milli mensupiyyet Türkçe olduğundan slavyan halkları için bu ortam sıkıcıydı. Artık Azerbaycan türkleri gavur ruscasını değil kendi türkcesini konuşmaktaydı. 1993 den sonra her şey değişti.
Ve bu gün Türkiye bir çok Azerbaycan Türkçü için Rusya ve diğer yabancı ülkeler kadar yabancılaşdırılmaktadır.

Azerbaycanda maksadlı şekilde k..tlerin yerleştirilmesi devam etmektedir. Iraktan her yıl onbinlerle k..t Azerbaycanın batı bölgelerinde yerleştiriliyor.

Milliyeçi düşünceli örgütler kapatılmakta, milliyetçi fikirli gazateci ve bilgi adamlarına karşı sürekli baskılar var. Bir çok gazeteci fikirlerinden dolayı Azerbaycandan dışlandı ve bu senaryo devam etmektedir.

Sevgili kandaşlarım...
Bir Azerbaycan Türkü olarak sizlerin dışarıdan Azerbaycanı nasıl gördüğünüzü bilmek, bu gerçeklere tepkinizi öğrenmek isterim!

(Türkiye türkcesinde yazmaya çalıştım, yazım hatalarından dolayı kusuruma bakmayın)

Esenlikler!
Tanrı Türkü Korusun!

Çevrimdışı TiginNoyan

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 549
  • Inançu Apa Yargan Tarkan Köl Tigin
    • Steppe History Forum
Ynt: Aliyevlerin mankurtlaştırma siyaseti
« Yanıtla #1 : 08 Ekim 2007 »
Aliyef yönetimi burada Azerbaycan'da kapaklı bir yabancı hâkimiyeti ve aşırı yozlaşma anlamına gelmektedir.


Türük Oguz begleri bodun eşid: üze teŋri basmasar asra yir telinmeser Türük Bodun iliŋin törügün kim artatı utaçı erti? Türük Bodun ertin, ökün!

Çevrimdışı Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2234
Ynt: Aliyevlerin mankurtlaştırma siyaseti
« Yanıtla #2 : 09 Ekim 2007 »

Türk Milleti tarihin muhtelif dönemlerinde ciddi fetretler yaşamış olup bu dönemlerde gerek dışarıdaki düşmanları ve gerekse bağrında beslediği iç düşmanları eliyle büyük ihanet ve zulümlere maruz kalmıştır.
Herkesin bilmesi gereken gerçek şudur:
"Düşmanlarımız bizi, bizden daha iyi bilmekte ve tanımaktadır"

Gelişmelere Türkiye çerçevesinden bakıldığında da, diğer Türk İlleri açısından bakıldığında da, ufak tefek farklılıklar olsa bile, düşman amacın aynı sonu hedeflediği görülmektedir.
Bu hedef, Türk Milletini tarih sahnesinden silme operasyonudur.
Haçlı batı anlayışı ve bu anlayışın ortaya koyduğu sistemler bilinç altlarında hep bunu yaşatmakta ve ilk fırsatta da hayata geçirmek üzere çalışmalara koyulmaktadırlar.
Bu hesaplaşma tarih boyunca bir kaç defa yapıldı ve Tanrı'ya şükürler olsun ki hepsi de Türk Milletinin tartışmasız üstünlüğü, Türklük düşmanlarının yenilgisiyle son buldu.

Batı kuyruk acısını hiç bir zaman unutmadı.
Biz Türklerin zaaflarından birisi de çabuk ve kolay kanan ve tarihi hemencecik unutan insanlar olmamızdır.
Günümüzün tek kutuplu dünyasında yegane güç olan abd dünyayı 500 minik devlete bölmeyi amaçlayarak, kolay idare edilebilir ve yutulur lokmalar haline getirmek istemektedir.
abd’nin bu projeye verdiği ad GENOM'dur.

Bu konu Otağımızda;
   
ABD'nin Ulusları yok etme silahı : GENOM
http://www.hunturk.net/forum/index.php?topic=2064.0

köprüsünde ele alınmıştı.

Türkiye de oynana oyun ve varılmak istenen sonuç ne ise, Azerbaycan’da da durum aynıdır. Çünkü abd ve vahşi batı Türk Coğrafyası içerisinde bulunan TURAN ENERJİ KAYNAKLARI’na ulaşmak ve sahip olmak istemektedir. Bu amaçlarına ulaşmanın  çeşitli yöntemleri vardır. Kimi yerde, özgürlük ve demokrasi götürme adıyla, direk işgal, kimi yerde güdümlü yönetimler eliyle kalıcı sömürü sistemleri kurmaktır.
Azerbaycan Turan Enerji havzasının batıdaki giriş kapısıdır. Doğu kapısı ise Afganistan’dır ve Afganistan’da gerekli operasyonu yapmıştır.
ABD karşısında en güçlü ve ciddi rakip olarak gördüğü Rusya ile, menfaatleri söz konusu olduğunda anlaşabilmekte, ortak stratejiler istikametinde hareket etmektedir.

Cennet mekan Elçibey gibi milli bilinç sahibi Türkçü bir lider çeşitli kahpeliklerle saf dışı bırakılmış ve bu kahpe oyunda zamanın cumhurbaşkanı mason Demirel eliyle Türkiye’de yer almıştı.
Batının bu gayretlerinin diğer bir amacı ise; Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı toprakları üzerinde kurulması hedeflenen 27 devlettir. Bu 27 devletin 24 tanesi savaşın hemen bitiminde gerçekleşmiş, masa üstünde cetvellerle çizilen sınırlarla uyduruk devletçikler oluşturulmuştur. Batının bu planını bozan Atatürk önderliğindeki Türk Milli Mücadelesidir.
Atatürk önderliğindeki bu direniş kurulması amaçlanan 27  devletten İsrail, Ermenistan ve Kürdistan’nın kurulmasını engellemiştir.
Bilindiği gibi 1947 yılında 25. devlet olarak İsrail kurdurularak, Ortadoğu’ya bir çıban başı ve abd’nin ileri karakolu olarak yerleştirilmiştir.
Geriye Ermenistan ve Kürdistan kalmaktadır ki Ermenistan Sovyetlerin dağılmasıyla kısmen de olsa kendiliğinden kurulmuş, ama 1. Dünya Savaşında tasarlanan coğrafya eksik kalmıştır. Bu coğrafya Türkiye’nin Doğu Anadolu bölgesini ve Azerbaycan’ın Nahçıvan ve Dağlık Karabağ bölgesiyle İran sınırları içerisinde yer alan Güney Azerbaycan’ın bir kısmını da  kapsamaktadır. Dünya çapında Ermeni soykırım çalışmaları tamamen bu sonucu elde etmeye yöneliktir.
Geriye kalan 27. devlet olarak kürdistan ise abd’nin Irak’ı işgaliyle olgunlaştırılmaya ve örtülü bir kukla devlet olarak boy göstermeye başlamıştır.

Anlaşılacağı üzere abd’nin ve batının Azerbaycan ve Türkiye üzerindeki çalışmaları 2. ve 3. ileri karakollar ve sıçrama taşları konumunda olacak büyük Ermenistan ve yine Türkiye, Irak, İran ve Suriye’den koparılan topraklar üzerinde kurulması amaçlanan kürdistandır.
Bu iki önemli proje abd’nin ve batının Turan Enerji Kaynaklarına ulaşma ve hükmetme amacından başka bir şey değildir.
Irak’ta kurulmasından söz edilen üç ayrı devletin- Şii Araplar, Sünni Araplar ve Kürtler- asıl amacı Turan havzasını kontrol için lazım olan kürdistanı oluşturmak içindir.
Görüldüğü gibi Türk coğrafyaları- özellikle Türkiye ve Azerbaycan- üzerindeki çalışmalar Turan Enerji Kaynaklarını kontrol amaçlıdır.
Batı bu amaçlarına ulaşmak için direk işgal yerine işbirlikçi kuklalar ihdas etme yolunu seçmiş, bu hedefin sağlanmasında engel teşkil eden İran çeşitli yöntemlerle kıskaca alınmaya başlanmıştır.
Gerek Azerbaycan ve gerekse Türkiye’de iktidarı işgal eden yöneticiler(!) tek kelimeyle abd politikalarının uygulayıcıları olup, bu politikalara karşı çıkışı önlemek içinde bin türlü oyunlar ve tuzaklarla millet toplu olarak mankurtlaştırılmakta, sadaka ekonomisi uygulamalarıyla iktidara ve iktidarların mahalli temsilcilerine kul ve köle olarak, sırf karınlarını doyurabilmek için, bağımlı kalmaktadırlar.
Türk Milletinin istiklal ve istikbaliyle yükümlü olan Türk çocukları bu senaryoları iyi analiz ederek, takip edecekleri yol haritasını ve stratejileri buna göre şekillendirmelidir.
Bu işler hamasi nutuklar çekerek, birbirini dolmuşa getirerek yürüyecek türden olmayıp, ciddi projeksiyonlar tutularak geçmişe dönük bin yıl ve geleceğe dönük bin yılların hesabı yapılarak belirlenmelidir.
Bunun yolu birlik, beraberlik, tek yürek ve tek bilek olmaktan geçmektedir.
Bu; ortak kaderi paylaşan hem Türkiye, hem Azerbaycan ve hem de diğer Türk İlleri için, aynı ölçüde geçerliliğe sahip, bir prensiptir.
Türk Milleti var olan gizli gücüyle; kendi evlatları arasından çıkartacağı demir bilekli ve çelik iradeli bir Bozkurtla, bu badirelerin üstesinden gelmeye, muktedir olacaktır.
İnanıyor ve iman ediyorum ki, bu çok yakındır.

TTK.
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı topuz

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 89
Ynt: Aliyevlerin mankurtlaştırma siyaseti
« Yanıtla #3 : 09 Ekim 2007 »
Kandaşım Azqurd;
Azerbaycan hakkındaki görüşlerimizi sormuşsun. dilim döndüğü kadar anlatayım;
Öncelikle Azerbaycan'ın en büyük sorunu eğitim sorunudur...
Düşünün bir kere, Azerbaycan'a ait Dağlık Karabağ toprakları, petrolü, her hangi bir yeraltı, yer üstü kaynağı olmayan, fakir, bütün dünya tarafından tecrit edilmiş alt tarafı 9 milyonluk nüfusu bulunan Ermenistan tarafından işgal edilmiştir.
Tarihte milletlerin önüne böyle karanlık günler gelebilir. buraya kadar her şey doğal. ancak Azerbaycan Türklüğü'nün derhal bu yenilgi sonrasında toparlanması, kaybettiği toprakları geri alması, ermenilere yaptığı zulümden dolayı tazminat ödetmesi gerekirdi. fakat Aliyev saltanatı, buna yanaşmadı...
Ancak durumu daha da vahim hâle getiren, Azerbaycan Türkünün de, durumu bir oldu - bitti gözüyle görmesi... bu durum halkın milli bilinçten yoksun bir şekilde eğitildiğini göstermektedir.
Şunu unutmamak lazım; Azerbaycan ve Türkiye'nin bütünleşerek, federasyon ya da konfederasyon çatısı altında tek bir devlet olması, tarihsel bir zorunluluktur. Ancak bu işin gerçekleşebilmesi için Türkiye'deki ve Azerbaycan'daki satılmış hükümetlere güvenilemez. iki büyük Türk Cumhuriyetini birleştirecek güç, mevcudiyetini yabancı güçlere bağlayan hükümetler değil, fakat her iki ülkenin halkıdır.
Dolayısıyla Azerbaycan Türkü'nün daha iyi bir şekilde eğitilmesi, milli ve ırki bilince kavuşturulması gerekmektedir.
soru şudur: Biz Azerbaycan Türkünü bilinçlendirmek için, neler yapabiliriz?..
Kızıl Elmada Buluşalım!..

Çevrimdışı gurturk

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 330
Ynt: Aliyevlerin mankurtlaştırma siyaseti
« Yanıtla #4 : 09 Ekim 2007 »
Aliyevlerin  yönetimi altındaki Azerbaycan'dan istenilen ,arzu edilen bir Azerbaycan çıkmaz.

Çevrimdışı azqurd

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 22
    • Türk dunyası
Ynt: Aliyevlerin mankurtlaştırma siyaseti
« Yanıtla #5 : 09 Ekim 2007 »
Kandaşım Azqurd;
Azerbaycan hakkındaki görüşlerimizi sormuşsun. dilim döndüğü kadar anlatayım;
Öncelikle Azerbaycan'ın en büyük sorunu eğitim sorunudur...
Düşünün bir kere, Azerbaycan'a ait Dağlık Karabağ toprakları, petrolü, her hangi bir yeraltı, yer üstü kaynağı olmayan, fakir, bütün dünya tarafından tecrit edilmiş alt tarafı 9 milyonluk nüfusu bulunan Ermenistan tarafından işgal edilmiştir.
Tarihte milletlerin önüne böyle karanlık günler gelebilir. buraya kadar her şey doğal. ancak Azerbaycan Türklüğü'nün derhal bu yenilgi sonrasında toparlanması, kaybettiği toprakları geri alması, ermenilere yaptığı zulümden dolayı tazminat ödetmesi gerekirdi. fakat Aliyev saltanatı, buna yanaşmadı...
Ancak durumu daha da vahim hâle getiren, Azerbaycan Türkünün de, durumu bir oldu - bitti gözüyle görmesi... bu durum halkın milli bilinçten yoksun bir şekilde eğitildiğini göstermektedir.
Şunu unutmamak lazım; Azerbaycan ve Türkiye'nin bütünleşerek, federasyon ya da konfederasyon çatısı altında tek bir devlet olması, tarihsel bir zorunluluktur. Ancak bu işin gerçekleşebilmesi için Türkiye'deki ve Azerbaycan'daki satılmış hükümetlere güvenilemez. iki büyük Türk Cumhuriyetini birleştirecek güç, mevcudiyetini yabancı güçlere bağlayan hükümetler değil, fakat her iki ülkenin halkıdır.
Dolayısıyla Azerbaycan Türkü'nün daha iyi bir şekilde eğitilmesi, milli ve ırki bilince kavuşturulması gerekmektedir.
soru şudur: Biz Azerbaycan Türkünü bilinçlendirmek için, neler yapabiliriz?..

topuz kandaşım!

Azerbaycan gencliğinin içerisinde milli kimliyinin bilincinde olanlar elbette vardır. Ve biz mücadelemizi devam ettirmeyi vicdan borcu olarak bilmekteyiz. Ancak ne yazık ki, Türkçülük-milliyetçilik meselesini yaygınlaştırmak, bu konuda Azerbaycan cemiyyetini bilgilendirmek burada kolay değil. Bizlerin önünde ciddi engeller var. Dediyim gibi milliyetçi fikirlerini gazete sayfalarından cemiyyete aktaran bir çok gazeteçi ülkeden dışlandı ve bu senaryo sürmektedir. Tüm basın artık klan hakimiyetinin nezaretindedir ve milli mevzuları Türkçülük üzerinden beyan etmek mümkün değil. Gazete yöneticileri Aliyevlerin mankurtlaştırma siyasetinden tesirlenenlerdir. Onlar Azerbaycandakı milliyeçiliği Türkçülük değil azerbaycançılık gibi saçma bir fikir olarak yaymaktadırlar.

Milliyetini derk eden, Türkçülük savaşından vaz geçmeyen Azerbaycan türkleri sadece sanal mekanlara sıkıştırıldılar.
Benim 10 yıllık gazeteçilik faaliyetim erzinde başıma getirilmeyen hadise kalmadı. Klan hakimiyeti her türlü baskı vasitelerini uygun görmekte, bunlar Türk geleneğinden habersiz yaratıklardır ve gerekirse maksatlarına ulaşmak için insanın yakınlarına bile zarar vermekten kaçınmazlar.
Biz Azerbaycanda Nihal Atsızın romanlarını ve mekalelerini Azerbaycan türkcesinde bastırmak için 2 yıldan çoktur matbaa aramaktayız. Ancak kitapın mevzusunu, maksadını duyan matbaa yöneticileri teklifimizi hemen reddediyorlar.
Azerbaycanda çok acımasız bir diktatör rejimi var. Bir örnek veriyim: "Hural" gazetesinin genel yayın yöneticisi Evez Zeynallı 3 yıl önce Adolf Hitlerin "Savaşım" eserini Azerbaycancaya çevirp bastıra bilmişti. Klan hakimiyeti kitapları matbaadan çıkarmaya izin vermedi, adamı bir müddet hapiste tuttular, sonra yargılamak için ciddi bir neden bulamayıp bıraktılar. Ama kitaplar mahv edildi.
Atsız atamız da klan hakimiyeti için milliyetçi önder değil, sadece faşist kimliyinde tanımlanmaktadır.
Azerbaycanı şu an heykeller idare etmektedir kandaşlarım. Aliyevin heykelleri...
Ama Azerbaycanda milli kimliyinin savaşını verecek genclik var. Büyük lider Elçibeyin Azerbaycan için bıraktığı bu miras Azerbaycan türkleri yaşadığı müddetçe savaşmaktan yorulmayacaktır!

Hem de bu genclik sadece Azerbaycan için var olanlar değil , varlığını Türk varlığına adayanlardır!
Bir gün gerçekler gün yüzüne çıktığında gururuyla övünenler de bu milli kimliyine sahip çıkan gencliğimiz olacaktır!

Üçoklu Börü andamızın

"Bu işler hamasi nutuklar çekerek, birbirini dolmuşa getirerek yürüyecek türden olmayıp, ciddi projeksiyonlar tutularak geçmişe dönük bin yıl ve geleceğe dönük bin yılların hesabı yapılarak belirlenmelidir".

düşüncesini cani gönülden destekliyor, ilave olarak, bu projeksiyonları birlik şekilde gerçekleştirmeğin daha doğru olacağını düşünmekteyim. Eğer bizler ilerideki hedeflerimize doğru emin adımlar atarsak, o zaman büyük hedeflere giden yolda bulunan günümüzün pisliklerini ayaklar, geceriz! Bünün için tüm Türk dünyasını kapsayacak bir bilgi akını sağlanmalıdır. Nerede imkan bulursak orada merkezleşmeli ve bununlada engelleri aşmalıyız. Gerekirse Atsız atamızın kitaplarını tüm Türk lehçelerinde Türkiyede bastırıp Azerbaycanda, Türkmenistanda, Kırgızistanda, Kazakistanda ve diğer Türk yurtlarında yaymalıyız.
Sovyetler döneminde Azerbaycanda üç rengli Azerbaycan bayrağını evinden asmak, gezdirmek, saklamak suç sayılmaktaydı. Ancak üzerinde türklüğümüzün simgesi bulunan bayrağımız her şeye rağmen günümüze kadar korundu, kutsal kılındı ve Elçibeyin eliyle Türk yurduna yeninden sancıldı.

Önemli olan tüm vasıtalarla Türk insanını bilgilendirmek. Türk insanı kutsal bildiği, değer verdği nesnelerini korumayı becerendir!



Çevrimdışı topuz

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 89
Ynt: Aliyevlerin mankurtlaştırma siyaseti
« Yanıtla #6 : 09 Ekim 2007 »
Azqurd kandaşım;
Mesajını okudum ve Türk'ün her şart altında başarıya ulaşacağına olan imanım, bir kat daha kuvvetlendi. Türk dünyasını senin gibi değerli kandaşlarımız yükseltecektir. ayrıca meslektaş olduğumuzu öğrenerek, bir kat daha sevindim.
Bu arada yazında 'sanal âleme tıkılıp kaldık' gibi bir cümle kullanmışsın. bana Azeri lehçesinde yayınlanan Türkçü sitelerin adresini verebilir misin?
Esenlikler dilerim...
Kızıl Elmada Buluşalım!..

Çevrimdışı azqurd

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 22
    • Türk dunyası
Ynt: Aliyevlerin mankurtlaştırma siyaseti
« Yanıtla #7 : 09 Ekim 2007 »
topuz kandaşım azerbaycan türkcesinde yayın yapan yegane Türkçü site olarak
www.turkculeriz.biz sitesini biliyorum.

Onu da biz açtık. Bir de haftalık gazete var. "Türküstan" gazetesi. Gerçi ben bu gazetenin milliyetçi düçüncesini pek samimi bulmuyorum, ama yine de bu durumda varlıkları bizler için faydalıdır.

www.turkustan.org

Site bölümü yenilenmektedir. Turan sözlük bölümü açıktır. Bakabilirsin.

Değer verdiğin için teşekkür ederim meslektaş!

Çevrimdışı murataslan

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2
Ynt: Aliyevlerin mankurtlaştırma siyaseti
« Yanıtla #8 : 22 Aralık 2015 »
arkadaşlar bir sorum olacaktı eşyalı eve öğrenci girdi 3 kişi Azerbaycan dan gelmişler seve seve verdik; yaptığım iyilikleri bahsetmeyeceğim evi bir sırp ermeni yahudiye versem 4 ayda bu hale gelmezdi ne eşyalar ne ev mahfolumuş durumda kirayı elektriği suyu ödeyemeyen (elektrik faturalarını ben ödedim ) insan bunu yapar diyordum kendi kendime birde bu çocuk ülkü ocaklarına gidip oradan çıkmayan birisi soyadı talish bugün bir Azerbaycanlı kardeş ekleme yaptı konuştuk dedim şoktayım dedi talish ler Türk değildir onlar ermeni kürd ve fars karışımı kesinlikle Türk değil kötü olmuş üzüldüm dedi, hemen googleye girdim etnik gruplara tam net cevaplar bulamadım ev arkadaşlarıda Türk'e kesinlikle benzemiyordu kendisi beyaz tenli ve kaşı vb gür değil öyle. kafam karıştı bu Talish ırkı nedir müslümanmıdır Türkmüdür evin resimlerini yükleyip kimsenin midesini kaldırmak istemem de isteyen olursa görseniz anlardınız bir örnek vereyim köpek pisliği her yer.

Çevrimdışı o.öcal

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 556
  • TANRI DAĞINDA, UÇMAĞA VARDI...
Ynt: Aliyevlerin mankurtlaştırma siyaseti
« Yanıtla #9 : 22 Aralık 2015 »
Talişler Türk değiller. Hem ermeniler hem kürtler aralarında görmek isterler. Elçibey'e başkaldırıp özerklik ilan eden birazı sünni birazı şii olan bir İrani grup.

UÇMAĞA VARDI..!
TANRI DAĞINDA...
ATSIZ ATA OTAĞINDA, ULU ATALAR HUZURUNDA DİZ VURMAKTA!